Month: April 2021

Credit Note, Debit Note, Cari Hesap/Cari Hesap Sözleşmesi, Finansman Anlaşması, Ve Mutabakat Farkı’nın Vergisel Boyutu

Credit Note, Debit Note, Cari Hesap/Cari Hesap Sözleşmesi, Finansman Anlaşması, Ve Mutabakat Farkı’nın Vergisel Boyutu

03

Eylül,2020

ÖZET

Ticari hayatta sıklıkla kullanılan ve karşımıza çıkan, herhangi bir mal veya hizmet ithaline ilişkin olarak oluşan credit note, debit note, cari hesap sözleşmesi, finansman anlaşması ve mutabakat farkları vergisel yönüyle değerlendirildiğinde; Debit note ve cari hesap sözleşmesi sonucunda ortaya çıkan borç miktarı üzerinden ödenen faiz gideri ile bazı şartları taşıması koşuluyla mutabakat farkı sonucu oluşan alacak (bizim alacağımız, satıcının borcu) tutarı, ithal edilen mal veya hizmet için yüklenilen ilave bir gider olup, ilgili olduğu mal veya hizmetin vergilendirme koşullarında vergiye tabi tutulması gerekir.

Anahtar Kelimeler: Credit note, debit note, cari hesap sözleşmesi, Finansman anlaşması, mutabakat farkı, gümrük kıymeti, stopaj.

GİRİŞ

Credit Note: Alacak notu, alacak dekontu.

Debit Note: Borç notu, borç dekontu.

Cari Hesap/Cari Hesap Sözleşmesi: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 89.maddesine göre; İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra ortaya çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme, cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.

Finansman sözleşmesi: 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 39.maddesine göre: Her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur. Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları gerekir.

Mutabakat: Anlaşma, uyuşma, uygunluk demektir.

Mutabakat Farkı: Bir şirketin, belirli periyodik aralıklarla cari hesapta mutabakat sağlamak için cari hesaptaki borç ve alacak değerlerinin karşılıklı teyid işlemi sonucunda ortaya çıkan fark tutardır. Mutabakat farkı karşı tarafın alacağı (bizim borcumuz) veya bizim alacağımız (karşı tarafın borcu) şeklinde oluşmaktadır.

I- CREDİT NOTE VE DEBİT NOTE’NİN VERGİSEL BOYUTU

Credit Note: Alacak notu, alacak dekontu, çeşitli nedenlerle ortaya çıkan fiyat indirimleri sebebiyle, alıcının satıcıdan alacaklı olduğunu gösteren bir belgedir. Credit note işlemi alıcıdan/müşteriden alacak miktarını azaltan bir işlemdir.

Debit Note: Borç notu, borç dekontu.

Uluslararası ticari ilişkilerde credit note/credit nemo veya credit notte ile debit note sıklıkla kullanılan tevsik edici belgelerdir. Bilindiği üzere; alacak notu (credit note) ve borç notu (debit note), uluslararası ticaret yapan şirketlerce ticarette genellikle öngörülmeyecek şekilde ortaya çıkan maliyetlere ilişkin unsurları karşılıklı olarak dengelemek amacıyla kullanılan alacak veya borç dekontlarıdır. Bu dekontlar, genellikle satıcı tarafından alıcıya ticari, lojistik, teknik talepler, fiyat düzeltmeleri, komisyon, indirim, alacağından vaz geçme gibi nedenlerle gönderilir.      Ticari hayatta sıkça kullanılan bu belgeler vergiye tabi kazancın belirlenmesinde de önemli gider ve gelir kalemlerini oluşturmaktadır.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu uygulamasında ve çeşitli muktezalarda/özelgelerde credit note (alacaklandırma notu) ve debit note (borçlandırma notu) birer belge olarak kabul edilmiştir.

Credit Note (Alacak notu)’nun nasıl kaynaklandığı, nasıl oluştuğu vergilendirme açısından çok önem taşımakta olup;

Örnek 1: Önceden kaparo göndererek veya peşin olarak gerçekleştirilen mal veya hizmet alımlarında, belirli dönemlerde, satıcının yeterince mal veya hizmeti gönderememesi nedeniyle, alıcının satıcı nezdinde bulunan alacak miktarını belirtmek üzere satıcı tarafından düzenlenen credit note’ler bilgilendirme mahiyetinde olduğu için herhangi bir vergi tevkifatına tabi değildir. Bu tür credit note’lerde gelende, müteakip yapılacak mal veya hizmet alınlarında kullanılarak yurt dışına credit note tutarı kadar eksik döviz transferi (satıcıya eksik ödeme) yapılır fakat, ilgili mal veya hizmetin bedeline ilave edilerek beyan edilir/vergilendirilir, ya da söz konusu fazla tutar satıcı tarafından alıcıya geri gönderilir/iade edilir.

Herhangi bir mal veya hizmet ithalatından sonra, malın veya hizmetin kalitesinin düşüklüğü, malın bir kısmının bozuk çıkması, geri iadesi veya hizmetten memnun kalınmaması, mal veya hizmetin eksik gönderilmesi ya da eksik teslim edilmesi, maddi hesap hatası yapılması, vb. sebeplerle mal veya hizmetin bedelinde bir değişiklik, bir eksilme vukubulmasına bağlı olarak düzenlenen credit noteler, ithale konu mal veya hizmetin matrahında değişikliğe (eksilmeye/azalmaya) sebep oldukları için credit noteye tekabül eden vergilerin ilgili mükellefe iadesi, terkini veya mahsubu, hizmet ithaline ilişkin credit notelere tekabül eden KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın iadesi gerekir.

Örnek 2: 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 35.maddesi ile ilgili mevzuat gereği hizmet bedelinde meydana gelen değişikliğe paralel olarak indirim tutarlarının da düzeltilmesi, bu düzeltme işleminin, matrahta değişikliğin vuku bulduğu vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinde fazladan indirilen tutar, “İlave Edilecek KDV” satırında beyan edilmek suretiyle yapılmalıdır. Söz konusu işlem için yurtdışındaki satıcı adına fatura düzenlenmesine ve indirim tutarı üzerinden KDV hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır.

Öte yandan, mal ithaline ilişkin olan ve aynı (yukarıki paragraftaki) şartları taşıyan credit notelere isabet eden gümrük vergileri ise Gümrük Yönetmeliği’nin 45-1/ç.maddesi gereği; Eşyanın serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescili tarihinde kusurlu olduğunun, satıcı tarafından fiyatta yapılan düzeltmenin beyannamenin tescilinden önce yapılmış satış sözleşmesinde yer alan garantiye ilişkin bir yükümlülükten kaynaklandığının, eşyada mevcut kusurun satış sırasında satış fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmamış olduğunun, gümrük idaresine tevsiki ve idarece uygun bulunması şartıyla, fiyatta yapılan düzeltme satış bedeli yöntemine göre gümrük kıymetinin tespitinde dikkate alınır ve Kanunun 211.maddesi çerçevesinde işlem yapılır (geri verilir veya kaldırılır). Söz konusu düzeltmenin dikkate alınabilmesi için, ilgili başvurunun beyannamenin tescilinden itibaren bir yıl içinde yapılmış olması gerekir.

Örnek 3: Türkiye’de faaliyet gösteren A firmasının, Tayvan’da faaliyet gösteren B firmasından 100.000-USD tutarında klima ve vantilatör ithal ettiğini, ithalat sonrası söz konusu eşyaların dağıtım ve pazarlaması sırasında klimaların % 10’nun (10.000-USD’lık kısmının) kusurlu olduğunun anlaşıldığını varsayalım.  

– Söz konusu eşyanın serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescili tarihinde kusurlu olduğunun, satıcı tarafından fiyatta yapılan düzeltmenin beyannamenin tescilinden önce yapılmış satış sözleşmesinde yer alan garantiye ilişkin bir yükümlülükten kaynaklandığının, klimalardaki mevcut kusurun satış sırasında satış fiyatının belirlenmesinde dikkate alınmamış olduğunun, gümrük idaresine tevsiki ve ilgili idarece uygun bulunması şartıyla, fiyatta yapılan düzeltme satış bedeli yöntemine göre gümrük kıymetinin tespitinde dikkate alınır ve Kanunun 211.maddesi çerçevesinde işlem yapılır (geri verilir veya kaldırılır). Söz konusu düzeltmenin dikkate alınabilmesi için, ilgili başvurunun beyannamenin tescilinden itibaren bir yıl içinde yapılmış olması gerekir.

– İthalat sırasında kullanılan söz konusu credit note tutarlarına karşılık gelen döviz tutarlarının daha önce (ilgili SDGB’nin tescilinden önce) yurt dışına/satıcıya ödendiğinin ispatlanması, aksi takdirde, bahse konu credit note tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.

Örnek 4: Yukarıda (Örnek 3’te) yer alan ithalat sırasında A firmasının söz konusu eşyalar için 80.000-USD transfer yapıldığı, geriye kalan 20.000-USD içinse B firmasının bildirdiği Credit Note’yi (alacak dekontunu) kullandığını varsayalım. Bahse konu credit note tutarına karşılık gelen döviz tutarının (20.000-USD’nin) daha önce (ilgili ithalat beyannamesinin/SDGB’nin tescilinden önce) yurt dışına/satıcıya ödendiğinin ispatlanması gerekir. Aksi takdirde, bahse konu credit note tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fo-nu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Ola-rak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tuta-rına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.

Debit Note: Borç notu, borç dekontu, herhangi bir mal veya hizmet ithalatına ilişkin olarak ithal edilen mal veya hizmetin miktarının ya da fiyatının eksik hesaplanması, eksik faturalandırılması, düzenlenen fatura miktarından daha fazla malın gönderilmesi veya hizmetin ifası, vb. sebeplerle satıcı tarafından düzenlenip alıcıya gönderilen debit noteler vergi tevkifatına tabi olup;

a) Hizmet ithaline ilişkin debit noteler: Düzeltme beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyan edilerek, ilgili hizmet ithalinin tabi olduğu vergilendirme kriterlerine göre vergilendirilmesi (KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın ödenmesi) gerekir.

Örnek 5: Uşak’ta ev tekstil ürünleri üreten C firmasının, fabrikasındaki makine ve ekipmanların periyodik bakımı için İtalya’daki D firmasından 10.000-EUR tutarında mühendislik, bakım ve onarım hizmeti satın aldığını, yapılan anlaşma gereği döviz kurlarındaki aşırı dalgalanma ve çalışma şartlarının zorluğu nedeniyle D firmasının 1.000-EUR tutarında Debit note gönderdiğini, bakım ve onarım işi için Türkiye’ye gelen mühendisler ve teknisyenlerin Türkiye’de toplam 10 gün kaldıklarını varsayalım.

– Söz konusu 1.000-EUR tutarlı Debit notenin, aynen ilgili hizmet ithalinin (mühendislik, bakım ve onarım hizmetinin) tabi olduğu vergilendirme kriterlerine göre vergilendirilmesi, C firmasının, düzeltme beyannamesiyle ilgili Vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyanda bulunarak, tekabül eden KDV’nin ödenmesi gerekir.

b) Herhangi bir mal veya eşya ithaline ilişkin debit noteler ise; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddesi gereği Gümrük Kıymet Unsuru veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği İthalatta KDV Matrah Unsuru olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği (İthal eşyasının gümrük kıymetine veya ithalatta katma değer vergisi matrahına girmesi gereken, ancak gümrük beyannamesinin tescili anında beyan sahibi tarafından mevcudiyetinin bilinmesi mümkün olmayan kıymet veya matrah unsurlarıiçin) en geçsöz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda (tamamlayıcı beyanda) bulunulması ve tekabül eden vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi gerekir.

Örnek 6: Yukarıda (Örnek 3’te) yer alan A firmasının, Tayvan’da faaliyet gösteren B firmasından 100.000-USD tutarında klima ve vantilatör ithal ettiğini, söz konusu eşyalar için ithalat sonrası B firmasınca 5.000-USD tutarında Debit Note gönderildiğini varsayalım.

– A firmasınca, söz konusu debit note alınır alınmaz, en geç takip eden ayın 26.günü akşamına kadar Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği ilgili gümrük idaresine tamamlayıcı beyanda bulunarak (eşyaların ithaline ilişkin SDGB ile ilişkilendirilerek) tekabül eden gümrük/ithalat vergilerinin ödenmesi gerekir. Söz konusu Debit note tutarının, tamamlayıcı beyandan önce yurt dışına/satıcıya gönderilmesi, aksi takdirde; Debit note tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.

Gümrük Yönetmeliği’nin 53/6.maddesi gereği: İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezai işlem yapılır.

Örnek 7: Yukarıda (Örnek 6’da) yer alan Debit note ilişkin tamamlayıcı beyanın zamanında (Debit notun A firmasına ulaşmasına müteakip en geç takip eden ayın (26) yirmialtısına kadar) verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezai işlem yapılır.

Gümrük Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai kıymete ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin debit note tutarının) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, debit note tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar ekiVadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.

II- CARİ HESAP/CARİ HESAP SÖZLEŞMESİNİN VERGİSEL BOYUTU

Cari Hesap, Cari Hesap Sözleşmesi: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 89.maddesine göre; İki kişinin/iki firmanın herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz.

TTK’nun 90.maddesine göre: Her hesap devresi sonunda alacak ve borcu oluşturan tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra tanınan veya hükmen belirlenen bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olmak üzere hesaba geçirilir. Cari hesabın alacak sütununa yazılan tutarlar için, sözleşme veya ticari teamüller gereğince, kaydolundukları tarihten itibaren faiz işler. TTK’nun 95.maddesine göre: 8’inci maddedeki şartların (Ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirlenebilmesi, tüketicinin korunmasına ilişkin hükümlerin saklı kalması vb.) varlığı hâlinde, alacak ile borç kalemlerinin birbirinden çıkarılması sonucunda bulunan bakiyeye, belirlenip hesaba kaydedildiği tarihten itibaren faiz işler, bileşik faize yol açabilecek uygulama yapılamaz, bu hükme aykırı sözleşme öngörülemez.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (GVK)’nun 75.maddenin 6.fıkrasına göre: Her nevi alacak faizleri (Adi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla, cari hesap alacaklarından doğan faizler ve kamu tüzelkişilerince borçlanılan ve senede bağlanmış olan meblağlar için ödenen faizler dahil.) menkul sermaye iradı olarak sayılmıştır.

Mal veya hizmet alımına ilişkin olarak iki taraf arasında yapılan cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından doğan faizler, menkul sermaye iradı olarak sayıldığından GVK’nun 7, 75 ve 94.maddeleri, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nun 3, 15 ve 30.maddeleri ile 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı (BKK)’nın 5.fıkrasının (c) bendi gereğince brüt tutar üzerinden % 5 nispetinde vergi kesintisine (stopaja) tabidir. KVK’nun 15/7 ve 30/11.maddelerine göre, yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafî tutarları üzerinden dikkate alınır.

Stopaj kapsamında olan hizmet türleri GVK’nun 94 üncü ve KVK’nun 30.maddesinde sıralanmıştır. Bu maddelerde bahsi geçmeyen hizmet türleri stopaj gerektirmez.

Hizmet ithali nedeniyle iki taraf arasında yapılan cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından doğan faizler, KDV Kanunu’nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddesine göre genel oran (% 18) üzerinden KDV’ye tabidir.  

Örnek 1: Petrol ürünleri halatı yapan E firmasının, Uluslararası Gözetim şirketi olan F firmasından [Dış ticarete konu mallarla ilgili olarak kalite ve miktar kontrolü; depolama, yükleme, boşaltma ve nakil esnasındaki durumun tespiti ile döviz kuru ve mali şartlar da dâhil olmak üzere fiyat ve gümrük sınıflandırmasının doğruluğunun saptanması, vb. konularında] hizmet aldığını, iki taraf arasında (E ve F firmaları arasında) cari hesap sözleşmesi mevcut olduğunu ve söz konusu sözleşmeye istinaden cari hesap alacaklarından doğan 10.000-USD faiz ödediğini varsayalım.

– E firması, Cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan ve F firmasına ödenen/ödenecek olan söz konusu faiz gideri/tutarının brütleştirilmiş tutarı üzerinden % 5 nispetinde vergi kesintisi (stopaj) ve % 18 oranında KDV tevkifatı yapmak zorundadır.

Mal ithalatı nedeniyle cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından kaynaklanan faizler ise brüt tutarları üzerinden 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddeleri gereği “gümrük kıymet unsuru” veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği “ithalatta KDV matrah unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda bulunulması ve tekabül eden vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi gerekir.

Gümrük Yönetmeliği’nin 53/6.maddesi gereği: İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.

Gümrük Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai kıymete ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan faiz tutarının) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, söz konusu faiz tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.

Örnek 2: Yukarıda (Örnek 1’de) yer alan E firması ile petrol ürünlerini satın aldığı/ihracatçı G firması arasındaki cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından kaynaklanan 20.000-USD tutarında faiz ödendiğini varsayalım. Sözkonusu faiz tutarının eşya ithaline ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle (SDGB) ilişkilendirilerek, bir başka değişle brüt tutarı üzerinden İthal Eşyanın/eşyalarının Gümrük Kıymetine katılarak, tekabül eden ithalat/gümrük vergilerinin tahakkuk ve taksilinin sağlanması gerekir.

– Gümrük Yönetmeliği’nin 53/6.maddesi gereği: İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı be-yanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.

Gümrük Yönetmeliği’nin 53.maddesi uyarınca istisnai kıymetle beyan yapılan hallerde, tamamlayıcı beyanın gümrük idaresine verilmesi gerektiği süreden önce istisnai kıymete ilişkin ödemenin (mal ithaline ilişkin cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan faiz tutarı olan 20.000-USD’nin) yurt dışına transferinin gerçekleştirilmesi gerekir. Aksi takdirde, söz konusu faiz tutarı üzerinden Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/16, 2013/6 ve 2017/20 sayılı Genelgeleri kapsamında, (8/4/2015 Tarihli ve 2015/7511 Sayılı Kararnamenin Eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Kesintileri Hakkında Karar eki “Vadeli İthalatında KKDF Kesintisi Oranı % 0 ‘Sıfır’ Olarak Belirlenen Mallar Listesi”nde – ‘Liste 1’de belirtilen GTİP’ler hariç) KKDF tahakkuk ve tahsili, ayrıca hesaplanan KKDF tutarı üzerinden varsa ÖTV ile bunlara (KKDF + ÖTV tutarına) tekabül eden KDV’nin tahsili gerekir.

III- FİNANSMAN ANLAŞMASININ VERGİSEL BOYUTU

Finansman sözleşmesi: 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 39.maddesine göre; Her türlü mal veya hizmet alımının, malı veya hizmeti satın alan gerçek veya tüzel kişinin nam ve hesabına mal veya hizmetin teslim veya temini ile birlikte doğrudan satıcıya ödeme yapılması suretiyle kredilendirilmesini öngören sözleşmedir. Kredi geri ödemeleri, adına kredi açılanlar tarafından finansman şirketlerine yapılır. Finansman sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur. Finansman şirketlerinin, kredilendirecekleri mal veya hizmetleri temin eden satıcılarla önceden yazılı şekilde genel bir sözleşme yapmaları zorunludur.

Herhangi bir mal ithaline ilişkin olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri gümrük kıymetine dahil edilmez.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 28/c.maddesine göre: İthal eşyasının fiilen ödenen veya ödenecek fiyatından ayırt edilebilmeleri koşuluyla ithal eşyasının satışıyla ilgili olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri gümrük kıymetine dahil edilmez. (c) bendinde belirtilen hallerde, finansmanın satıcı veya bir başka kişi tarafından sağlanmış olmasına bakılmaz. Ancak, finansman anlaşmasının yazılı olarak yapılmış olması ve gerektiğinde alıcının; “ Eşyanın, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olarak beyan edilen fiyattan satıldığını ve söz konusu faiz oranının, finansmanın sağlandığı ülkede o tarihte bu tür bir işlem için geçerli olan faiz oranı seviyesini aşmadığını” kanıtlaması gerekir.

Herhangi bir hizmet ithaline ilişkin olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri; Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0 oranında stopaj kesintisi ve % 0 oranında KDV kesintisi yapılmasına karşın, bunların dışında kalan kişi veya kuruluşlardan (Diğerlerinden) alınan/sağlanan krediler ve borç paralar için ödenecek faizler ise % 10 oranında stopaj kesintisi ile genel oranda (% 18) Sorumlu Sıfatıyla KDV kesintisine tabidir.

Ayrıca, 15.03.2017 tarih ve 30008 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2017/9973 sayılı Karar gereği: Bankalar ve finansman şirketleri dışında, Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışından sağladıkları Türk Lirası kredilerde (fiduciary işlemler hariç) Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi oranı; Ortalama vadesi bir yıla kadar olanlarda % 1 (yüzde bir), bir yıl ve üzeri olanlarda ise % 0 (yüzde sıfır) olarak uygulanır.

Kısaca Fiduciary İşlemler: Türkiye kaynaklı fonların, yurt dışında kurulu bir banka veya şube kullanılarak önce yurt dışına çıkarılması ve daha sonra tekrar yurda getirilmesi işlemidir.

Öte yandan, 88/12944 sayı ve 12.05.1988 tarihli Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Karar’ın 4.maddesinin 8.fıkrası gereği; Yurt dışındaki işlerle ilgili olarak, yurt içindeki bankalardan veya yurt dışından alınacak döviz kredileri KKDF kesintisine tabi değildir.

IV- MUTABAKAT FARKLARININ VERGİSEL BOYUTU

Mutabakat Farkı: Ticari ilişki içinde bulunan iki şirketin, belirli periyodik aralıklarla cari hesapta mutabakat sağlamak için cari hesaptaki borç ve alacak değerlerinin karşılıklı teyid işlemi sonucunda ortaya çıkan fark tutardır. Mutabakat farkı karşı tarafın alacağı (bizim borcumuz) veya bizim alacağımız (karşı tarafın borcu) şeklinde oluşmaktadır.

Herhangi Bir Mal Veya Hizmet İthalatına İlişkin Olarak Ortaya Çıkan Mutabakat Farkı:

a) Mutabakat Farkı Karşı Tarafın Alacağı (Bizim Borcumuz) İse; Söz konusu alacaktan, karşı taraf (alacaklı) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun 324.maddesine göre vazgeçiyorsa yani, konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde (bizim defterimizde) özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur/aktarılır. Bu tür mutabakat farklarından ilk üç yıl içinde her hangi bir vergi tevkifatı yapmaya gerek yoktur.

b) Mutabakat Farkı Karşı Tarafın Borcu (Bizim Alacağımız) İse;

1) Söz konusu alacak tutarı Vergi Usul Kanunu (VUK)’un 322.maddesi gereği değersiz alacak yani, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline artık imkân kalmayan alacak ise, değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar, bu mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybederler ve mukayyet kıymetleriyle zarara geçirilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edilirler. 2) Söz konusu alacak tutarından VUK’nun 324.maddesine göre vazgeçiliyorsa yani, konkordato veya sulh yoluyla alınmasından vazgeçilen alacaklar, borçlunun defterlerinde özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde borçlu tarafından kâr hesabına naklolunur/aktarılır.

Her hangi bir mal veya hizmet ithaline bağlı olarak ortaya çıkan mutabakat farkı (karşı tarafın borcu, bizim alacağımız): VUK’un 322, 323 (şüpheli alacaklar) ve 324.maddesinde belirtilen şartları taşımadığı takdirde, ilgili mal veya hizmetin vergilendirme koşullarında vergiye tabi tutulması gerekir.

Diğer bir değişle; 1) Hizmet İthaline İlişkin Olarak Ortaya Çıkan Mutabakat Farklarında (Karşı Tarafın Borcu, Bizim Alacağımız): İlgili hizmet türünün Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesi veya Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 30.maddesi gereği stopaj kesintisine tabi olması halinde söz konusu mutabakat farkının da stopaja tabi tutulması, ilgili hizmet bedelinin dar mükellefler açısından ticari kazanç sayılması durumunda ise ortaya çıkan mutabakat farkından her hangi bir stopaj kesintisi yapılmaması gerekir. Ancak, söz konusu mutabakat farkı KDV Kanunu’nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddelerine göre KDV’ye tabi olup, sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyanda bulunularak tekabül eden KDV’nin ödenmesi gerekir. 

Örnek 1: Petrol ürünleri halatı yapan G firması, Uluslararası Gözetim şirketi olan H firmasından [Dış ticarete konu mallarla ilgili olarak kalite ve miktar kontrolü; depolama, yükleme, boşaltma ve nakil esnasındaki durumun tespiti ile döviz kuru ve mali şartlar da dâhil olmak üzere fiyat ve gümrük sınıflandırmasının doğruluğunun , vb. konularında] hizmet aldığını, iki firmanın tuttuğu ticari hesaplarda belirli bir süre sonra “karşı tarafın borcu, bizim alacağımız” şeklinde 10.000-USD tutarında mutabakat farkı doğduğunu varsayalım.

İthal edilen söz konusu hizmetler stopaj kesintisine tabi olmadığı için bahse konu mutabakat farkıda stopaj kesintisine tabi olmadığı ancak, söz konusu 10.000-USD mutabakat farkı KDV Kanunu’nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddelerine göre KDV’ye tabi olup, sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyanda bulunularak tekabül eden KDV’nin ödenmesi gerekir. 

2) Mal İthaline İlişkin Mutabakat Farklarında (Karşı Tarafın Borcu, Bizim Alacağımız): Vaz geçtiğimiz alacak tutarı bir nevi satıcıya fazladan ödenen ilave bedel olduğu için 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddesi gereği “Gümrük Kıymet Unsuru” veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği “İthalatta KDV Matrah Unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği, söz konusu mutabakat farkının (Gümrük Kıymeti veya KDV Matrah Unsurunun) en geç öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar ilgili gümrük idaresine beyanda bulunulması ve tekabül eden vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi gerekir. İstisnai kıymetle beyana ilişkin tamamlayıcı beyanların süresi içerisinde verilmemesi nedeniyle zamanında ödenmeyen gümrük vergileri için eşyanın serbest dolaşıma girişine ilişkin beyannamenin tescil tarihinden itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre belirlenen gecikme zammı oranında gecikme faizi tahsil edilir ve Gümrük Kanunu’nun 241.maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezai işlem yapılır.

Örnek 2: Yukarıda (Örnek 1’de) yer alan G firması ile petrol ürünlerini satın aldığı/ihracatçı K firmasının tuttuğu ticari hesaplarda belirli bir süre sonra “karşı tarafın borcu, bizim alacağımız” şeklinde 15.000-USD tutarında mutabakat farkı doğduğunu varsayalım.

– Söz konusu mutabakat farkının eşya ithaline ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannameleriyle (SDGB) ilişkilendirilerek, bir başka değişle brüt tutarı üzerinden İthal Eşyanın/eşyalarının Gümrük Kıymetine katılarak, tekabül eden ithalat/gümrük vergilerinin tahakkuk ve taksilinin sağlanması gerekir.

SONUÇ

Ticari hayatta sıklıkla kullanılan ve her hangi bir mal veya hizmet ithaline bağlı olarak ortaya çıkan credit note, debit note, cari hesap sözleşmesine istinaden hesap kesim sonucunda ortaya çıkan fark üzerinden ödenen faiz gideri ve finansman anlaşmasına istinaden ödenen faiz giderleri ile mutabakat zaptı sonucu ortaya çıkan mutabakat farkları vergilendirme yönüyle incelendiğinde:

Credit Note (Alacak notu)’nun nasıl oluştuğu vergilendirme açısından önem taşımakta olup, örneğin: Önceden kaparo göndererek veya peşin olarak gerçekleştirilen mal veya hizmet ithalatlarında, belirli dönemlerde, satıcının yeterince mal veya hizmeti gönderememesi nedeniyle, alıcının satıcı nezdinde bulunan alacak miktarını belirtmek üzere satıcı tarafından düzenlenen credit note’ler bilgilendirme mahiyetinde olduğu için herhangi bir vergi tevkifatına tabi değildir. Bu tür credit note’lerde gelende, müteakip yapılacak mal veya hizmet alınlarında kullanılarak yurt dışına credit note tutarı kadar eksik döviz transferi (satıcıya eksik ödeme) yapılır fakat, ilgili mal veya hizmetin bedeline ilave edilerek beyan edilir/vergilendirilir, ya da söz konusu fazla tutar satıcı tarafından alıcıya geri gönderilir/iade edilir.

Herhangi bir mal veya hizmet ithalatından sonra, malın veya hizmetin kalitesinin düşüklüğü, geri iadesi veya hizmetten memnun kalınmaması, mal veya hizmetin eksik gönderilmesi ya da eksik teslim edilmesi, maddi hesap hatası yapılması, vb. sebeplerle mal veya hizmetin bedelinde bir eksilme vukubulmasına bağlı olarak düzenlenen credit noteler, ithale konu mal veya hizmetin matrahında eksilmeye sebep oldukları için bu credit notelere tekabül eden vergilerin ilgili mükelleflere iadesi, terkini veya mahsubu, hizmet ithaline ilişkin credit notelere tekabül eden KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın iadesi gerekir.

Mal ithaline ilişkin olan ve aynı şartları taşıyan credit notelere isabet eden gümrük vergileri hakkında ise; Gümrük Yönetmeliği’nin 45-1/ç.maddesi kapsamında, Gümrük Kanunun 210 ve 211.maddesi çerçevesinde işlem yapılır (ilgili gümrük vergileri geri verilir veya kaldırılır).

Herhangi bir mal veya hizmet ithalatına ilişkin olarak ortaya çıkan debit noteler vergi tevkifatına tabi olup; Hizmet ithaline ilişkin debit noteler: Düzeltme beyannamesiyle ilgili vergi dairesine beyan edilerek, ilgili hizmet ithalinin tabi olduğu vergilendirme kriterlerine göre vergilendirilmesi (KDV ile varsa Gelir Vergisi veya Kurumlar Vergisi’nden kaynaklanan stopajın ödenmesi), herhangi bir mal veya eşya ithaline ilişkin debit noteler ise; 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddeleri gereği “Gümrük Kıymet Unsuru” veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 21.maddesi gereği “İthalatta KDV Matrah Unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği en geç söz konusu kıymet veya matrah unsurunun öğrenildiği ayı takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar beyanda bulunulması ve tekabül eden vergilerin de aynı süre içinde ödenmesi gerekir.

Mal veya hizmet alımına ilişkin olarak iki taraf arasında yapılan cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından kaynaklanan faizler, menkul sermaye iradı olarak kabul edildiğinden GVK’nun 7, 75 ve 94.maddeleri, KVK’nun 3, 15 ve 30.maddeleri ile 2009/14593 sayılı BKK’nın 5.fıkrasının (c) bendi gereğince brüt tutar üzerinden % 5 nispetinde stopaja tabidir. KVK’nun 15/7 ve 30/11.maddelerine göre, yapılacak vergi kesintisinde kazanç ve iratlar gayrisafî tutarları üzerinden dikkate alınır. Hizmet ithali ilişkin cari hesap sözleşmesine istinaden cari hesap alacaklarından doğan faizler, KDV Kanunu’nun 6, 8, 9, 10 ve 24.maddelerine göre genel oran ( % 18) üzerinden KDV’ye tabidir.

Mal ithalatı nedeniyle cari hesap alacaklarından doğan faizler ise brüt tutarları üzerinden Gümrük Kanunu’nun 24/3-a ve 27.maddeleri ile KDV Kanunu’nun 21.maddesi  gereği “gümrük kıymet unsuru” veya “ithalatta KDV matrah unsuru” olup, Gümrük Yönetmeliği’nin 53/5.maddesi gereği ilgili gümrük idaresine beyanda bulunularak tekabül eden gümrük vergi ve resimlerinin ödenmesi gerekir.

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 28/c.maddesi gereği; Herhangi bir mal ithaline ilişkin olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri gümrük kıymet unsuru değildir.

Herhangi bir hizmet ithaline ilişkin olarak bir finansman anlaşması uyarınca alıcı tarafından üstlenilen faiz giderleri; Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı bankalardan ya da bulunduğu ülkede mutad olarak kredi vermeye yetkilendirilmiş olup sadece ilişkili bulunduğu kurumlara değil tüm gerçek ve tüzel kişilere kredi veren kurumlardan alınan her türlü krediler için ödenecek faizlerden (katılım bankalarının kendi usullerine göre yurt dışından sağladıkları fonlar ve benzeri kaynaklar için ödedikleri kâr payları dahil) % 0 oranında stopaj ve % 0 oranında KDV kesintisi yapılmasına karşın, bunların dışında kalan kişi veya kuruluşlardan (Diğerlerinden) alınan krediler ve borç paralar için ödenecek faizler ise % 10 oranında stopaj ile genel oranda (% 18 oranında) KDV kesintisine tabidir.

Herhangi bir mal veya hizmet ithalatına ilişkin olarak ortaya çıkan mutabakat farkı:

a) Karşı tarafın alacağı (bizim borcumuz); Söz konusu alacaktan karşı taraf VUK’nun 324.maddesine göre vazgeçiyorsa, borçlunun defterlerinde (bizim defterimizde) özel bir karşılık hesabına alınır. Bu hesabın muhteviyatı alacaktan vazgeçildiği yılın sonundan başlayarak üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kâr hesabına naklolunur/aktarılır. Bu tür mutabakat farklarından ilk üç yıl içinde her hangi bir vergi tevkifatı yapmaya gerek yoktur.

b) Karşı tarafın borcu (bizim alacağımız) ise; VUK’un 322, 323 (şüpheli alacaklar) ve 324.maddesinde belirtilen şartları taşımadığı takdirde, ilgili mal veya hizmetin vergilendirme koşullarında vergiye tabi tutulması gerekir.

KAYNAKÇA

  • 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu.
  • 213 sayılı Vergi Usul Kanunu.
  • 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu.
  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • Mer-i Gümrük Yönetmeliği.
  • 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu.
  • 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring Ve Finansman Şirketleri Kanunu.
  • 88/12944 sayı ve 12.05.1988 tarihli Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Ka-rar.
  • 2017/9973 sayılı Karar.
  • ÇOBAN Kerim, “Gayri Maddi Hak Kazançlarının Brütleştirilmesi İle Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi Ve Gümrük Kıymeti Yönüyle İncelenmesi”, Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi, Sayı 94, Yıl 2017/4.
  • ÇOBAN Kerim, “Vade Farkı, Fiyat Farkı ve Kur Farkının Vergisel Boyutu”, Gümrük ve Ticaret Dünyası Dergisi, Sayı 96, Yıl 2018/1.

Kerim Çoban

Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

Continue reading

Bedelsiz İhracat

Bedelsiz İhracat

25

Eylül, 2020

ÖZET

Karşılığında yurt dışından bir ödeme yapılmaksızın yurt dışına mal çıkarılması, bedelsiz ihracat olarak adlandırılır.

Bedelsiz olarak ihraç edilebilecek mallar:

1-a) Gerçek veya tüzel kişiler tarafından götürülen veya gönderilen hediyeler, miktarı ticari teamüllere uygun numuneler ile reklam ve tanıtım malları, yeniden kullanıma veya geri dönüşüme konu ithal edilmiş mal ve ambalaj malzemeleri,

b) Daha önce usulüne uygun olarak ihraç edilmiş malların bedelsiz gönderilmesi ticari örf ve adetlere uygun parçaları, fireleri ile garantili olarak ihraç edilen malların garanti süresi içinde yenilenmesi gereken parçaları,

c) Yabancı misyon mensuplarının, Türkiye’de çalışan yabancıların, yurt dışına hane nakli suretiyle gidecek Türk vatandaşlarının, daimi veya geçici görevle yurt dışına giden kamu görevlilerinin, bu durumlarının ilgili mercilerce belgelenmesi şartıyla, beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtlar,

ç) Yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yabancı turistler ve yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtlar,

d) Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve üniversitelerin; Görevleri veya anlaşmalar gereği gönderecekleri mal ve taşıtlar,

e) Savaş, deprem, sel, salgın hastalık, kıtlık ve benzeri afet durumlarında; Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, üniversiteler, Kızılay ile kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların gönderecekleri insani yardım malzemeleri.

2) Yukarıda belirtilenler dışında kalan hususlar, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü görüşü alınarak, ilgili gümrük idaresi veya İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğince sonuçlandırılır.

Anahtar kelimeler: İhracat, Fiili ihracat, Bedelsiz ihracat, …

GİRİŞ

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 150.maddesi başta olmak üzere ilgili mevzuat hükümlerine göre ihracat: Ticaret politikası önlemleri ve gerektiği takdirde ihracat vergileri de dahil olmak üzere çıkış işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasıyla gerçekleştirilir.

– Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilecek eşya, Gümrük Yönetmeliği’nin 131 ve 156.madde hükümleri saklı kalmak üzere, ihracata ilişkin gümrük beyannamesi ile yetkili gümrük idaresine beyan edilir. Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkacak eşyanın gümrük beyannamesine tabi olmayacağı hal ve şartlar yönetmelikle belirlenir.

1) Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in ikinci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan mallardan, değeri 250.000 (ikiyüzellibin) ABD Dolarına kadar olanlar ile değer ve miktarına bakılmaksızın birinci fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde belirtilen malların bedelsiz ihracat izni başvuruları doğrudan ilgili gümrük idaresine yapılır.

2) İkinci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan mallardan, değeri 250.000 (ikiyüzellibin) ABD Doları ve üzeri olanların bedelsiz ihracat izni başvuruları ise, ekteki Bedelsiz İhracat Formu doldurularak İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine yapılır.

3) İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri verilen bedelsiz ihraç izinlerinin bir örneğini talep sahibine, bir örneğini de ilgili gümrük idaresine intikal ettirirler.

4) Bedelsiz ihraç izinlerinin geçerlilik süresi 1 (bir) yıldır.

5) İkinci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri çerçevesinde yapılacak bedelsiz ihracata, doğrudan gümrük idaresince izin verilir. Ancak (ç) bendi uyarınca bedelsiz ihracı yapılacak malların yolcu beraberinde götürülmeyip, önce veya sonra gönderilmesi halinde, Türkiye’de satın alındığının belgelenmesi, taşıt götürülmesi halinde ise taşıtın trafik tescil kuruluşlarınca ve vergi dairelerince kayıtlarının kapatıldığının belgelenmesi gerekir.

6) İkinci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında, yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yabancı turistler ve yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-b maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanarak yurt dışına götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtların bedelsiz ihracına, satıcı tarafından verilen satış faturası nüshası veya satıcı onaylı örneklerine istinaden, ilgili gümrük idarelerince izin verilir.

7) Söz konusu satış faturasının bir nüshası veya satıcı onaylı bir örneği, Türkiye İstatistik Kurumuna gönderilmesini teminen, ilgili gümrük idaresince Gümrükler Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir (Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 3.maddesi).  

Bedelsiz ihracat nedeniyle düzenlenen kağıtlar ve ilgili gümrük beyannamesi belirli şartları taşıması halinde Damga Vergisine tabi değildir.

I-İHRACAT

İhracata ilişkin kanuni düzenlemeler ana hatlarıyla 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 150 ve 151.maddeleri, Gümrük Yönetmeliği’nin 415 ilâ 418.maddeleri, 95/7623 sayı ve 22.12.1995 tarihli İhracat Rejim Kararı, 26190/06.06.2006 sayı ve tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İhracat Yönetmeliği ile çeşitli İhracat Tebliğleri ve ilgili diğer mevzuat hükümlerinden oluşmaktadır.

Bedelsiz İhracat: Karşılığında yurt dışından bir ödeme yapılmaksızın yurt dışına mal çıkarılmasıdır.

İhracat Rejimi: Serbest dolaşımda bulunan eşyanın ihraç amacıyla Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkışına ilişkin hükümlerin uygulandığı rejimdir.

İhracat: Bir malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını veyahut Bakanlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemlerini,

Mal: Her türlü eşya, madde, ürün veya değeri,

İhracatçı: İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıkları ifade eder (İhracat Yönetmeliği 4.maddesi).

İhraç eşyası, buna ilişkin gümrük beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini gümrük kontrolünden çıktığı sırada da aynen muhafaza etmesi ve bu haliyle Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesi koşuluyla fiilen ihraç edilmiş sayılır. Fiili ihracata müteakip ihraç eşyası üzerindeki gümrük kontrolü de sona erer (Gümrük Kanunu 151.maddesi).

En Basit Anlatımla Fiili İhracat: İhraç eşyasının Gümrük Kanunu hükümleri çerçevesinde muayenesinin yapılıp taşıta yüklenmesi, kısım kısım gelmekte olan eşyada da yüklemenin tamamlanması ve eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesidir.

Fiili İhracat: İhraç ürününün, buna ilişkin gümrük beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini gümrük denetiminden çıktığı sırada da aynen muhafaza etmesi ve bu haliyle Türkiye Gümrük Bölgesi’ni terk etmesidir. Serbest Bölgelere yapılan satışlarda ise ürünün buradan başka bir ülkeye ihraç edildiğinin tevsikidir (Para-Kredi Ve Koordinasyon Kurulu’nun 06.04.2018 Tarih Ve 2018/12 Sayılı Kararı’nın 3.maddesi).

İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği Onayı/Kaydı: İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği tarafından gümrük beyannamesi onay/kayıt işlemleriyle ilgili olarak verilecek onay, kayıt ve/veya elektronik onayı/kaydı,

İhraç Müsaadesi: Ülke ekonomisinin ihtiyaçları, iç ve dış piyasa arz ve talep durumu, satış şekli ile alıcı ülke ve firmaların ülkemiz ile olan ticari ve ekonomik ilişkileri gibi hususlar göz önünde tutularak Müsteşarlıkça verilen ihraç iznini, 

Kayda Bağlı İhracat: Gümrük beyannamesinin, ihracattan önce İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğince kayda alındığı ihracat şeklini, 

İfade eder (İhracat Yönetmeliği’nin 4.maddesi).

– Ticari kiralama yoluyla yapılacak ihracat işlemleri, gümrük mevzuatı hükümlerine tabidir (İhracat Yönetmeliği 13.madde).

Yapılan beyan, bağlayıcıdır. Beyannamede imzası bulunan kişiler cezai hükümlerin uygulanması açısından beyannamede belirtilen bilgiler ile beyannameye ekli belgelerin doğruluğu ve ilgili rejimin gerektirdiği bütün yükümlülüklere uyulmasından sorumludur. Doğrudan temsil durumunda bu sorumluluk adına hareket edilenlere aittir. Beyanın bağlayıcı olması nedeniyle beyanname başkasına devredilemez. Eşyanın başkalarına satılması beyan sahiplerini yükümlülüklerinden kurtarmaz (Gümrük Yönetmeliği 113.maddesi).  

Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesini Terk Ettiği Tarih; a) Kara ve demir yoluyla çıkışlarda, gümrük idaresince çıkış işlemleri tamamlanıp kara sınırından yabancı bir ülkeye fiilen çıktığı veya serbest bölgeye fiilen girdiği, b) Deniz ve hava yoluyla çıkışlarda, eşyanın yüklendiği deniz veya hava taşıtının hareket ettiği, c) Dış seferde bulunan ya da dış sefere çıkacak olan deniz ve hava taşıtlarına 418 ve 476 ila 482’inci maddeler çerçevesinde yapılacak teslimlerde eşyanın teslim edildiği, tarih olarak kabul edilir (Gümrük Yönetmeliği 416.maddesi). 

Bedelsiz Olarak İhraç Edilebilecek Mallar:

1-a) Gerçek veya tüzel kişiler tarafından götürülen veya gönderilen hediyeler, miktarı ticari teamüllere uygun numuneler ile reklam ve tanıtım malları, yeniden kullanıma veya geri dönüşüme konu ithal edilmiş mal ve ambalaj malzemeleri,

b) Daha önce usulüne uygun olarak ihraç edilmiş malların bedelsiz gönderilmesi ticari örf ve adetlere uygun parçaları, fireleri ile garantili olarak ihraç edilen malların garanti süresi içinde yenilenmesi gereken parçaları,

c) Yabancı misyon mensuplarının, Türkiye’de çalışan yabancıların, yurt dışına hane nakli suretiyle gidecek Türk vatandaşlarının, daimi veya geçici görevle yurt dışına giden kamu görevlilerinin, bu durumlarının ilgili mercilerce belgelenmesi şartıyla, beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtlar,

ç) Yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yabancı turistler ve yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının beraberlerinde götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtlar,

d) Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve üniversitelerin; görevleri veya anlaşmalar gereği gönderecekleri mal ve taşıtlar,

e) Savaş, deprem, sel, salgın hastalık, kıtlık ve benzeri afet durumlarında; kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, üniversiteler, Kızılay ile kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların gönderecekleri insani yardım malzemeleri.

2) Yukarıda belirtilenler dışında kalan hususlar, İhracat Genel Müdürlüğü görüşü alınarak, ilgili gümrük idaresi veya İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğince sonuçlandırılır (Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 2.Maddesi).

Bedelsiz ihracata ilişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 2/e maddesi çerçevesinde, savaş, deprem, sel, salgın hastalık, kıtlık ve benzeri afet durumlarında; kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, üniversiteler, Kızılay ile kamu yararına çalışan dernek ve vakıfları yurt dışına bedelsiz olarak insani yardım malzemeleri gönderebilmektedir. Keza, bu kapsamda bedelsiz ihraç edilecek eşyanın tabi olacağı usul ve esaslar da anılan Tebliğ’in 3 ve müteakip maddelerinde belirtilmiştir. Mezkur Tebliğ’in 2/e maddesi kapsamında bedelsiz olarak gönderilecek insani yardım malzemelerinin yurt dışına çıkış işlemlerinin, yardım malzemesinin cins, nev’i ve niteliği, miktarı ile yüklendiği taşıt aracına ilişkin bilgileri içeren eşya listesinin ibrazı kaydıyla eşyanın çıkışına izin verilmesi ve bu şekilde çıkışına müsaade edilen eşyanın tamamlayıcı beyanının en geç izleyen ayın ilk üç günü içinde yapılması gerekir (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/19 Sayılı Genelgesi).

İzin Mercii ve Uygulama Usulleri:

1) İkinci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan mallardan, değeri 250.000 (ikiyüzellibin) ABD Dolarına kadar olanlar ile değer ve miktarına bakılmaksızın birinci fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde belirtilen malların bedelsiz ihracat izni başvuruları doğrudan ilgili gümrük idaresine yapılır.

2) İkinci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan mallardan, değeri 250.000 (ikiyüzellibin) ABD Doları ve üzeri olanların bedelsiz ihracat izni başvuruları ise, ekteki Bedelsiz İhracat Formu doldurularak İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine yapılır.

3) İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri verilen bedelsiz ihraç izinlerinin bir örneğini talep sahibine, bir örneğini de ilgili gümrük idaresine intikal ettirirler.

4) Bedelsiz ihraç izinlerinin geçerlilik süresi 1 (bir) yıldır.

5) İkinci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri çerçevesinde yapılacak bedelsiz ihracata, doğrudan gümrük idaresince izin verilir. Ancak (ç) bendi uyarınca bedelsiz ihracı yapılacak malların yolcu beraberinde götürülmeyip, önce veya sonra gönderilmesi halinde, Türkiye’de/Türkiye’den satın alındığının belgelendirilmesi, taşıt götürülmesi halinde ise taşıtın trafik tescil kuruluşlarınca ve vergi dairelerince kayıtlarının kapatıldığının belgelendirilmesi gerekir.

6) İkinci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında, yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yabancı turistler ve yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-b maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanarak yurt dışına götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtların bedelsiz ihracına, satıcı tarafından verilen satış faturası nüshası veya satıcı onaylı örneklerine istinaden, ilgili gümrük idarelerince izin verilir.

7) Söz konusu satış faturasının bir nüshası veya satıcı onaylı bir örneği, Türkiye İstatistik Kurumuna gönderilmesini teminen, ilgili gümrük idaresince Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirilir (Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 3.Maddesi).  

Yasak ve İhracı Ön İzne Bağlı Mallar: Kanun, kararname ve uluslararası anlaşmalarla ihracı yasaklanmış malların bedelsiz ihracatına izin verilmez. İhracı ön izne bağlı malların bedelsiz olarak ihraç edilmesi de, ancak ilgili merciin ön iznine istinaden mümkündür (Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 4.Maddesi).  

İhracında Fon Kesintisi Aranan Mallar: 1) İhracı Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kesintisine tabi eşyaların bedelsiz olarak ihraç edilebilmesi için, söz konusu primin ödendiğine dair banka dekontunun ibrazı gerekir. Ancak FOB değeri 1.000 (bin) ABD Dolarını geçmeyen malların bedelsiz ihracı Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu kesintisine tabi değildir.

2) 6/6/2006 tarihli ve 26190 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat 2006/7) eki listedeki mallardan, değeri FOB l.000 (bin) ABD Dolarının üzerinde olanların bedelsiz ihracında, kayıt şartı aranır (Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 5.Maddesi).

Bedelsiz ihracata konu mal, ihracatta uygulanan desteklerden yararlandırılmaz. Bu Tebliğ kapsamında yapılacak bedelsiz ihracat, standartlar ve ürünlere ilişkin teknik mevzuat hükümlerine tabi değildir. Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 6 ve 7.Maddeleri).  

İhracatçı Birliğine Üyelik: Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in ikinci maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (ç), (d) ve (e) bentleri kapsamında yapılacak bedelsiz ihracatta, İhracatçı Birliğine üye olma şartı aranmaz (Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in 8.Maddesi).  

4/3/2020 tarih ve 31058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat: 96/31)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2020/4)” ile ihracı yasak ve ön izne bağlı mallar arasına, Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen “koruyucu maske (gaz, toz ve radyoaktif toz filtreli maskeler)”, “tulum (koruyucu iş elbisesi)”, “sıvı geçirmez önlük (kimyasallara karşı kullanılan koruyucu önlükler)”, “gözlük (koruyucu gözlükler)” ile Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen “tıbbi ve cerrahi maske” ve “tıbbi steril/non-steril eldivenler” eklenmiş olup, bu ürünlerin ihracatı Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlanmıştır.

– 18/3/2020 tarih ve 31072 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracı Kayda Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: İhracat 2006/7)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat 2020/5)” ile ihracı kayda bağlı mallar arasına Etil Alkol (GTP: 22.07 (GTİP: 2207.20.00.10.15 ve GTİP: 2207.20.00.90.15 hariç), GTİP: 2208.90.91.10.00, 2208.90.91.90.00, 2208.90.99.10.00, 2208.90.99.90.00) olmak üzere), Kolonya (GTİP: 3303.00.90.00.11), Dezenfektan (GTİP: 3402.90.10.00.12, 3808.94.10.00.00, 3808.94.20.00.00, 3808.94.90.00.19, 3808.94.90.00.11, 2905.12.00.00.12), Hidrojen Peroksit (GTP: 28.47), Yalnız Meltblown Kumaş (GTP: 56.03) eklenmiştir.

– 26/3/ 2020 tarih ve 31080 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “İhracı Yasak ve Ön İzne Bağlı Mallara İlişkin Tebliğ (İhracat: 96/31)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (İhracat: 2020/6)” ile ihracı yasak ve ön izne bağlı mallar arasına Tıbbi Cihaz Yönetmeliği kapsamında piyasaya arz edilen “Ventilatör, Ecmo, Oksijen Konsantratörü, Ventilatör Cihazı Sarfları, Hasta Devreleri (Anestezi/Ventilatör Devresi), IV Kanül, Entübasyon Tüpleri ve Yoğun Bakım Monitörleri” eklenmiş olup bu ürünlerin ihracatı Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön iznine bağlanmıştır.

Öte yandan; bahse konu düzenlemeler ile amaçlanan küresel salgın döneminde yurt içi piyasanın ihtiyacı olan ürünlerde oluşabilecek muhtemel tedarik sıkıntısını ortadan kaldırmak üzere tedbir almak olup, anılan mevzuat hükümlerinde diplomatik veya şahsi yardım/hibe şeklindeki ihraç talepleri için ayrı bir istisnai düzenlemeye yer verilmemiştir.

Bu Hususlar Muvacehesinde; I. Bedelsiz İhracata İlişkin Tebliğ’in (İhracat 2008/12) 4.maddesi gereğince yukarıda mezkur ihracı ön izne bağlı malların bedelsiz olarak ihraç edilmesi için Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun ön izninin alınmasının,

İhracı Kayda bağlanan bahse konu mallardan değeri FOB l.000 (bin) ABD Dolarını geçen malların bedelsiz olarak ihracında kayıt şartı arandığından, bu malların ihracatında ise ilgili İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğine (“etil alkol, kolonya, dezenfektan, hidrojen peroksit” ihracatına konu olan mallar için koordinatör birlik olarak tayin edilen İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne, “Yalnız meltblown kumaş” ihracatına konu mallar için koordinatör birlik olarak tayin edilen İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği’ne), ihracatçı firmalar tarafından başvuruda bulunulması gerekir (İhracat Genel Müdürlüğü’nün 07.04.2020 Tarih ve 53728571 Sayılı Tasarruflu Yazısı).

Tamamlayıcı Beyan: Bilindiği üzere, Gümrük Yönetmeliği’nin “İhracat rejiminde tamamlayıcı beyan” başlıklı 158.maddesinin 2.fıkrası uyarınca; Bir ay içinde gerçekleştirilen basitleştirilmiş işlemlere ilişkin tamamlayıcı beyanın izleyen ayın ilk üç günü içinde yapılması gerekmektedir. Söz konusu Yönetmelik maddesi hükmüne, yurt dışına gönderilecek insani yardım malzemelerinin, eşya listesi verilmek suretiyle basitleştirilmiş usulde beyan edilmesine imkan veren 28.03.2011 tarihli ve 2011/19 sayılı Genelge’de de yer verilmiştir. 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 10.maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi hükmü kapsamında, Bakanlık Makamından alınan 14.06.2016 tarihli ve 16602390 sayılı Onayla münhasıran Türk Kızılayı için uygulanmak üzere, insani yardım malzemelerinin çıkışına ilişkin tamamlayıcı beyanın takip eden ayın son gününe kadar yapılabilmesi uygun bulunmuştur (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 21.06.2016 Tarih ve 16865036 Sayılı Tasarruflu Yazısı).

Bedelsiz İhracat ve Damga Vergisi: Gelir İdaresi Başkanlığının 04.02.2011 Tarih ve 010877 Sayılı Yazısında; “2008/12 sayılı tebliğin 6.maddesi de göz önünde bulundurulduğunda, 1 Seri No.lu Döviz Kazandırıcı Faaliyetlerde Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması Hakkında Tebliğ kapsamında döviz kazandırıcı bir faaliyet olmayan bedelsiz ihracat nedeniyle düzenlenen kağıtların, Damga Vergisi Kanununun Ek 2.maddesi çerçevesinde damga vergisi istisnasından yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.” Denilmekle beraber.

09.08.2016 Tarih – 29796 Sayılı R.G. Ve 6728 S.K. İle 488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun Eki II Sayılı Damga Vergisinden İstisna Edilen Kâğıtlar Tablosunun “IV- Ticari Ve Medeni İşlerle İlgili Kağıtlar” Alt Başlığına Eklenen 48.Fıkrayla: “Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin düzenlenen kâğıtlar ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla düzenlenen kâğıtlar”ın Damga vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 64597866-155.13-17312 sayı ve 08.08.2018 tarihli Özelgesinde; Ürünlerinizin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünlerin, tanıtım malzemelerinin veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin olarak söz konusu fıkranın yürürlük tarihi olan 9/8/2016 tarihinden sonra düzenlenen gümrük beyannamelerinin, münhasıran bu ürünlere ilişkin düzenlenmiş olması koşuluyla Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun IV/48 fıkrası uyarınca damga vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

Kişisel görüşümüz: Ürünlerinizin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünlerin, tanıtım malzemelerinin veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin olarak düzenlenen gümrük beyannameleri ve ilgili kağıtlar, münhasıran bu ürünlere ilişkin düzenlenmiş olması koşuluyla Damga Vergisinden istisnadır. Damga vergisine tabi değildir.

Bedelsiz İhracat: İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nce düzenlenecek 0953 kodlu TPS-Bedelsiz İhracat İzni verilmesi ve kullanılmasına ilişkin işlemler aşağıda belirtilmiştir:

1) 0953 kodlu TPS-Bedelsiz İhracat İzni başvurusu yükümlüsünce Tek Pencere Portal Sistemi (https://uygulama.gtb.gov.tr/TekPencere) üzerinden gerçekleştirilir. 0953 kodlu TPS-Bedelsiz İhracat İzni başvurusu Ticaret Bakanlığı internet sitesinde yer alan rehberde belirtilen hususlar dikkate alınarak başvuru sahibi tarafından doldurulur ve İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’ne elektronik ortamda gönderilir.

2) Yapılan inceleme neticesinde herhangi bir eksiklik veya hata bulunmadığı tespit edilen başvurular ile tespit edilen eksiklik ve/veya hataların yükümlüsünce giderildiği anlaşılan başvurular İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri’nce, 2008/12 Sayılı Bedelsiz İhracata İlişkin Tebliğ kapsamında incelenmek üzere kabul edilir.

3) Kabul edilen başvurunun uygun bulunması halinde, İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterlikleri tarafından 0953 kodlu TPS-Bedelsiz İhracat İzni başvurusu Tek Pencere Portal Sistemi üzerinden onaylanır ve sistem tarafından 0953 TPS-Bedelsiz İhracat İzni kodlu e-belge ile bu belgeye ait 23 haneli numara üretilir.

4) Tek Pencere Sistemi tarafından verilen 23 haneli belge numarası/belge satır numarası (Örnek: Referans No: 16545419880849000000392/1) ilgili gümrük beyannamesinin 44 no.lu kutusunda “Belge Referans No” ve “Belge Tarihi” alanlarında beyan edilir.

5) Söz konusu belgeye ilişkin bilgiler elektronik ortamda yer alacağından, beyanname ekinde ayrıca kâğıt ortamında ıslak imzalı ithal izin belgesi aranmaz. Gümrük işlemleri sırasında ihtiyaç duyulması halinde belge içeriğinin Tek Pencere Sistemi üzerinden sorgulanması mümkündür (Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 2016/39 Sayılı Genelgesi).

 

İhracat Beyannamesinin 10 Kalemden Fazla Ve Azami FOB 25.000-USD Bedelle Düzenlendiği Haller İle Promosyon Amaçlı Olarak Yurt Dışına Bedelsiz İhraç Edilen Ve Çok Sayıda Kalemden Oluşan Eşyanın İhracat Gümrük İşlemleri: Gümrük Kanununun 150.maddesinin dördüncü fıkrasının; Gerektiğinde ihraç eşyasının cinsine, niteliklerine ve ihracatın özelliğine göre ihracatın daha kolay yapılmasını sağlayacak usul ve esasları belirleme konusunda Ticaret Bakanlığı’na verdiği yetki çerçevesinde, ihracat beyannamesinin 10 kalemden fazla ve azami FOB 25.000 ABD Doları bedelle düzenlendiği haller ile promosyon amaçlı olarak yurt dışına bedelsiz ihraç edilen ve çok sayıda kalemden oluşan eşyanın ihracat gümrük işlemlerinin seri şekilde sonuçlandırılmasına yönelik olarak ve beyan sahibinin talebi halinde aşağıda belirtilen usul dairesinde gümrük beyanında bulunulması uygun bulunmuştur:

1) İhracat beyannamesi kapsamında yer alan ve aynı fasılda sınıflandırılan kalemler bu fasıldan ve tek kalem olarak miktar bakımından en fazla olanının sınıflandırıldığı GTİP’ten beyan edilecektir.

2) İhracat beyannamesi muhteviyatı eşyanın; a) Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 01 ila 24 üncü (24. fasıl dahil) fasıllarında sınıflandırılan, b) Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihraç edilen, c) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında ihraç edilen, ç) İhracat iadesinden ve/veya ihracata yönelik devlet yardımlarından yararlanan, d) İhracatında DFİF’e prim kesintisi veya DFİF’ten prim ödemesi yapılan, e) Türkiye Gümrük Bölgesi’nden geçici olarak ihraç edilen, f) Transit ticarete tabi tutulan, g) İhracatı zorunlu standart ve/veya ticari kalite kontrolüne tabi tutulan, ğ) İhracatı ön izne bağlı olan, eşyadan olması halinde ihracat gümrük işlemlerinde yukarıda belirtilen şekilde gümrük beyanı yapılmasına izin verilmez.

3) Bedelsiz ihracat; 3065 sayılı KDV Kanununun 11 ve 12.maddeleri çerçevesinde ihracatçıya iade edilen KDV, bu Genelgenin 2-(ç) maddesinde belirtilen ihracat iadesinden veya ihracata yönelik devlet yardımlarından yararlanan eşya kapsamında değerlendirilemez (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2013/34 Sayılı Genelgesi).

İhracat: 2008/12 sayılı Bedelsiz İhracata İlişkin Tebliğ kapsamında gerçekleştirilecek bedelsiz ihracat işlemlerinde sıfır veya bedelsiz olarak düzenlenecek olan faturanın firmaların ihtiyaçları doğrultusunda ilgili gümrük idaresine ibrazı mümkün bulunmaktadır (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2013/35 Sayılı Genelgesi).

İhraç Kaydıyla Teslim Edilen Eşyanın İhracatçı Firma Tarafından Bedelsiz Olarak İhraç Edilmesi Durumunda Tecil-Terkin Uygulaması: İhracatçı tarafından imalatçıdan ihraç kaydıyla temin edilen malların bedelsiz olarak ihraç edilmesi, bu işleme ilişkin olarak tecil-terkin uygulanmasına engel değildir.

3065 sayılı KDV Kanunu’nun 11/1-c.maddesine göre de: İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinden hareketle, ihracatçı firma tarafından bedelsiz olarak ihraç edilen malların;

– İmalatçıları tarafından ihraç kaydıyla teslim edilmiş olması,

– Teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay (ek süre verilmiş olması halinde ise bu süre) içinde bedelsiz olarak ihracının gerçekleştiğine dair ihracatçının gümrük beyannamesinin vergi dairesine ibraz edilmesi halinde imalatçının ilgili dönem beyannamesi ile beyan ettiği vergiden tecil edilen verginin terkini, tecil edilemeyen kısmın ise iadesi mümkün bulunmaktadır.

Diğer bir değişle; Bedelsiz ihracat işlemleri dolayısıyla yüklenilen KDV, önce 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32.maddesine göre (İstisna edilmiş işlemlerde indirim) işlem yapılacak, indirime konu edilemeyen kısmın ise iadesi söz konusu olacaktır. (3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu, KDV Uygulama Genel Tebliği, 60 Sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri, Maliye Bakanlığı’nın 04/06/2004 tarih ve KDVK-17 /2004-17 sayılı Özelgesi).

SONUÇ

Karşılığında yurt dışından bir ödeme yapılmaksızın yurt dışına mal çıkarılması, bedelsiz ihracattır.

Gümrük Yönetmeliği’nin “İhracat rejiminde tamamlayıcı beyan” başlıklı 158.maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, bir ay içinde gerçekleştirilen basitleştirilmiş ihracat işlemlerine ilişkin tamamlayıcı beyanın izleyen ayın ilk üç günü içinde yapılması gerekir.

– Kanun, kararname ve uluslararası anlaşmalarla ihracı yasaklanmış malların bedelsiz ihracatına izin verilmez. İhracı ön izne bağlı malların bedelsiz olarak ihraç edilmesi de, ancak ilgili merciin ön iznine istinaden mümkündür.

– Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ’in ikinci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan mallardan, değeri 250.000 (ikiyüzellibin) ABD Dolarına kadar olanlar ile değer ve miktarına bakılmaksızın birinci fıkrasının (d) ve (e) bentlerinde belirtilen malların bedelsiz ihracat izni başvuruları doğrudan ilgili gümrük idaresine yapılır.

– İkinci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan mallardan, değeri 250.000 (ikiyüzellibin) ABD Doları ve üzeri olanların bedelsiz ihracat izni başvuruları ise, ekteki Bedelsiz İhracat Formu doldurularak İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliklerine yapılır. Bedelsiz ihraç izinlerinin geçerlilik süresi 1 (bir) yıldır. İkinci maddenin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri çerçevesinde yapılacak bedelsiz ihracata, doğrudan gümrük idaresince izin verilir. Ancak (ç) bendi uyarınca bedelsiz ihracı yapılacak malların yolcu beraberinde götürülmeyip, önce veya sonra gönderilmesi halinde, Türkiye’de satın alındığının belgelenmesi, taşıt götürülmesi halinde ise taşıtın trafik tescil kuruluşlarınca ve vergi dairelerince kayıtlarının kapatıldığının belgelenmesi gerekir.

– İkinci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamında, yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, yabancı turistler ve yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11/1-b maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanarak yurt dışına götürecekleri, gönderecekleri veya adlarına gönderilecek mal ve taşıtların bedelsiz ihracına, satıcı tarafından verilen satış faturası nüshası veya satıcı onaylı örneklerine istinaden, ilgili gümrük idarelerince izin verilir.

– Bedelsiz ihracat işlemleri dolayısıyla yüklenilen KDV, önce 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32.maddesine göre (İstisna edilmiş işlemlerde indirim) işlem yapılacak, indirime konu edilemeyen kısmın ise iadesi söz konusudur.

– İhracatçı tarafından imalatçıdan ihraç kaydıyla temin edilen malların bedelsiz olarak ihraç edilmesi, bu işleme ilişkin olarak tecil-terkin uygulanmasına engel değildir. Buna göre, ihracatçı firma tarafından bedelsiz olarak ihraç edilen malların;

– İmalatçıları tarafından ihraç kaydıyla teslim edilmiş olması ve teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üç ay (ek süre verilmiş olması halinde ise bu süre) içinde bedelsiz olarak ihracının gerçekleştiğine dair ihracatçının gümrük beyannamesinin vergi dairesine ibraz edilmesi halinde imalatçının ilgili dönem beyannamesi ile beyan ettiği vergiden tecil edilen verginin terkini, tecil edilemeyen kısmın ise iadesi mümkündür.

– Bedelsiz ihracata konu mal, ihracatta uygulanan desteklerden yararlandırılmaz. Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ kapsamında yapılacak bedelsiz ihracat, standartlar ve ürünlere ilişkin teknik mevzuat hükümlerine tabi değildir.

KAYNAKÇA:

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu.
  • İhracat Rejim Kararı.
  • İhracat Yönetmeliği.
  • Bedelsiz İhracata İlişkin 2008/12 Sayılı Tebliğ.
  • Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun 06.04.2018 tarih ve 2018/12 sayılı Kararı.
  • Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/19, 2013/34, 2013/35 Sayılı Genelgeleri
  • Risk Yönetimi ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 2016/39 Sayılı Genelgesi.
  • 60 Sayılı Katma Değer Vergisi Sirküleri.
  • Çeşitli Tasarruflu Yazılar.
  • Kaya Sezai, “Bedelsiz İhracat” Sezai Kaya Consulting – 09.08.2019.

Kerim Çoban

Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

Continue reading

7256 Sayılı Kanunla İlgili Bazı Sorular ve Cevapları

7256 Sayılı Kanunla İlgili Bazı Sorular ve Cevapları

23

Aralık, 2020

Sorular

I)Uzlaşma daveti bekleyen ceza kararlarımız için söz konusu 7256 sayılı yapılandırma kanunundan faydalanabilir miyiz?

II)Kesinleşmiş alacak tanımı içerisine hangi alacaklar girmektedir?

III) 234/3 kapsamında gümrük idaresine yaptığımız başvurular kesinleşmiş alacak mıdır?

IV) Başvuru nereye ve nasıl yapılır?

Soruların Cevapları

I- Uzlaşma Talebinde Bulunulacak Alacaklar

– 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince takip edilen, 17/11/2020 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) ve öncesinde kesinleşmiş olan alacaklar için yapılandırma başvurusunda bulunulabilir.

4456 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 181.Maddesinin 1.Fıkrasına Göre Gümrük Yükümlülüğü; İthalatta Gümrük Yükümlülüğü; a) İthalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girişi, b) İthalat vergilerine tabi eşyanın ithalat vergilerinden kısmi muafiyet suretiyle geçici ithali, için verilecek gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlar.

Kanun’un 188.Maddesine Göre Gümrük Yükümlülüğü;

1) İhracat vergilerine tabi eşyanın bir gümrük beyannamesi kapsamında Türkiye Gümrük Bölgesi dışına ihraç edilmesi halinde doğar.

2) Gümrük yükümlülüğü, söz konusu gümrük beyannamesinin tescili tarihinde başlar.

Kanun’un 193.Maddesine Göre; l) Bu Kanunla konulmuş aksine hükümler ve 2.fıkra hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir eşyaya uygulanacak ithalat veya ihracat vergileri tutarı, bu eşyaya ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihteki vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarına göre belirlenir.

2) Gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihi kesin olarak tespit etmenin mümkün olmadığı hallerde, ilgili eşyaya ilişkin vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarının uygulanması için dikkate alınacak tarih, gümrük idarelerinin bu eşya için bir gümrük yükümlülüğü başladığı sonucuna vardıkları tarihtir.

Ancak, gümrük idarelerinin elde ettikleri bilgilerin gümrük yükümlülüğünün daha önceki bir tarihte başladığını tespit etmelerine imkân vermesi halinde, eşyanın ithalat veya ihracat vergileri tutarı, elde edilen bilgilere göre söz konusu yükümlülüğün başladığının anlaşıldığı en eski tarihteki vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarına dayanılarak tespit edilir.

3) Beyan sahibinin hatalı beyanı sonucu hiç alınmadığı veya noksan alındığı tespit edilen gümrük vergilerine, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarih ile vergilerin kesinleştiği tarih arasındaki süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51.maddesine göre tespit edilen gecikme zammı oranında faiz uygulanır.

Gümrük vergilerinin kesinleşmesinden önce ödenmek istenmesi durumunda faiz, ödeme tarihine kadar hesaplanarak vergiler ile birlikte tahsil edilir.

– Gümrük vergileri açısından “Vergi mükellefiyetinin başlangıcı” beyannamenin tescil tarihidir.

– 31.08.2020 tarihinden önce tescil olan ithalat (serbest dolaşıma giriş) beyannamelerine ilişkin gümrük vergilerinin (gümrükçe alınan vergilerin) hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi nedeniyle ortaya çıkan, ilgili gümrük idaresince yapılan ek tahakkuk ve ceza kararlarının 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un yayınlandığı 17.11.2020 tarihi itibarı ile kesinleşmiş olması koşulu ile 17.11.2020 tarih ve 31307 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1.maddesinin (b) bendi, Kanun’un 2.maddesinin 2.fıkrası, 27.11.2020 tarih ve 31317 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7256 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 4 ve 5, 7, 9, 10, 11, 12 ve 18.maddesi gereği, Yapılandırmadan faydalanabilir.  

– Bu alacaklar (Gümrük Vergi ve cezaları ile bunlara ilişkin gecikme faizleri) için daha önce 4458 sayılı Gümrük Kanununun 244.maddesi ile 27.08.2011 tarih ve 28038 sayılı R.G. yayınlanan Gümrük Uzlaşma Yönetmeliği hükümlerine göre “Uzlaşma Talebinde” bulunulmuş fakat henüz uzlaşılmamış ise, uzlaşmaya çağrılmamış ise, uzlaşma görüşmesi yapılmış bile olsa uzlaşılan devlet alacağı her yönüyle kesinleşmemiş ise, kesinleşmiş alacak haline gelmemiş ise 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun hükümlerinden/faydalanamaz. Faydalandırılmaz.

Ancak; Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün Gümrük Ve Dış Ticaret Bölge Müdürlükleri’ne Yönelik 21.12.2020 Tarih Ve 59776088 Sayılı, İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği’ne Yönelik 21.12.2020 Tarih Ve 59961236 Sayılı Yazılarında; “7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” hakkında bazı açıklamalar yapılmış olup, söz konusu yazılarda kısaca: 31.08.2020 tarihinden önce Gümrük Yükümlülüğü doğmuş (31.08.2020 tarihinden önce beyannamesi tescil olan, bu tarihten önce vergi mükellefiyeti başlayan, …) vergilerin en geç 17.11.2020 tarihi ve öncesinde ödenmiş olması koşulu ile, bu vergilere bağlı olarak kesilen/düzenlenen idari para cezalarının:

1) Uzlaşma veya itiraza konu edilmiş ancak, itiraz veya uzlaşma değerlendirmelerinin/aşamalarının henüz neticelendirilmemiş/sonuçlandırılmamış/sonuçlanmamış olması,

2) Davaya konu edilmiş (dava açılmış) olması halinde, ihtilaftan/davadan vaz geçilmesi,

3) Tahsilat İşlemlerine İlişkin Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2 Seri Nolu Tebliği’nin 13.maddesi hükmü gereğince kesinleşmiş olması (uzlaşma sağlananlar dahil),

Hallerinde, 7256 sayılı Kanun kapsamında tahsilinden vazgeçileceği belirtilmiştir.

Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün ilgi a ve ilgi b’de kayıtlı yazılarından çıkarılacak sonuç:

a) Uzlaşmaya konu edilmiş fakat, en geç 17.11.2020 tarihinde veya öncesinde vergi asılları ödenmiş olanlar (Uzlaşma talebinde bulunup da henüz uzlaşmaya/ uzlaşma görüşmesine çağrılmayanlar, vergi asıllarını 17.11.2020 tarihinde veya öncesinde ödemeyenler, maalesef bu haktan, bu kolaylıktan faydalanamazlar. Ancak, ilgili mükellefin kendisini ihbar ederek Gümrük Kanunu’nun 234/3.maddesine göre daha öncesinde ilgili gümrük idaresine beyanda bulunması ve vergi aslını en geç 17.11.2020 tarihinde veya öncesinde ödemiş olması şartıyla cezalardan kurtulur.),

b) En geç 17.11.2020 tarihinde veya öncesinde davaya konu edilmiş (dava açılmış) ve açılan davadan, ihtilaftan, dava sonuçlarından, en geç başvuru tarihinde veya öncesinde vaz geçmiş olanlar,

c) Vergi alacağı kesinleşmiş (kesinleşmiş alacaklar) olanlar,

Hakkındaki idari para cezaları, 7256 sayılı sayılı Kanun ve ilgili tebliğe göre alınmaz, tahsilinden vaz geçilir, silinir.

II- Kesinleşmiş Alacaklar

4456 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 242.Maddesine Göre:

1) Yükümlüler kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri, cezalar ve idari kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir üst makama, üst makam yoksa aynı makama verecekleri bir dilekçe ile itiraz edebilir.

2) İdareye intikal eden itirazlar otuz gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edilir.

3) İtiraz dilekçelerinin süresi içinde yanlış makama verilmesi halinde, itiraz süresinde yapılmış sayılır ve idarece yetkili makama ulaştırılır.

4) İtirazın reddi kararlarına karşı işlemin yapıldığı yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabilir.

Tahsilat İşlemlerine İlişkin 2 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 13.Maddesine Göre Gümrük Vergileri İle Para Cezalarının Kesinleşmesi:

(1) Gümrük vergileri ve para cezalarına ilişkin olarak tebliğ edilen kararlar;

  • a) İtiraz edilmemesi halinde, tebliğ edildiği tarihten itibaren Gümrük Kanununun maddesinde belirtilen 15 günlük idari itiraz süresinin bitiminde,
  • b) Gümrük Kanununun 242.maddesi uyarınca idari itirazda bulunulması halinde, itirazın reddine ilişkin kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren bu karara karşı idari yargıya başvurma için 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda belirtilen sürenin bitiminde,
  • c) İdari itirazın reddedilmesi üzerine idari yargıya başvurulması halinde, nihai yargı kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren, söz konusu yargı kararına bir üst mahkeme nezdinde itiraz veya temyiz yoluna gidilmesi için gerekli olan otuz günlük süre içerisinde üst mahkemeye başvurulmaması halinde, söz konusu sürenin bitiminde,
  • ç) İdari yargı kararına karşı bir üst mahkeme nezdinde başvuru yapılmışsa başvuru üzerine verilen kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren kararın düzeltilmesi talebinde bulunulması için gerekli olan on beş günlük süre içerisinde kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmaması halinde, söz konusu sürenin bitiminde,
  • d) Süresi içinde idari yargı kararının düzeltilmesi talebinde bulunulması halinde, idare lehine verilen kararın tebliğ edildiği tarihte,

Kesinleşir.

(2) Gümrük Kanununun 244.maddesi uyarınca başvuruda bulunulması ve uzlaşılması durumunda, gümrük vergileri ile para cezaları uzlaşılan tutarlar üzerinden kesinleşir.

7256 Sayılı Yapılandırma Kanunu’ndan ve bu kanundan hareketle Ticaret Bakanlığınca çıkarılan Tebliğden faydalanabilmek için şu üç şartın birlikte aranması gerekir.

Bu Şartlar:

1) Söz konusu alacaklarda Gümrük Yükümlülüğünün (beyannamenin tescil tarihi, vergi yükümlülüğünün başlangıcı, vergi sorumluluğu vb.) 31.08.2020 tarihinden önce doğmuş olması, 

2) Bu alacakların, Gümrük İdarelerince takip ve tahsil edilen bir alacak olması ve 17.11.2020 tarihi veya öncesinde mükellefe tebliğ edilmiş olması,

3) 17.11.2020 tarihi itibariyle (bu tarih dahil) kesinleşmiş alacak olması,

Gerekir.

“Uzlaşmaya gidilmesi ya da itiraz edilmesi vergiler ve para cezalarının (17.11.2020 tarihi itibariyle uzlaşma ya da itiraz sonuçlanmamış ya da bu tarihten önce vaz geçilmemiş ise) kesinleşmesini önler. Bu durumda 7256 Sayılı Kanun’dan (Yapılandırmadan) faydalanılamaz.

– Yani, mükellef/firma/şahıs olarak uzlaşmaya gidildiği ve uzlaşma henüz sonuçlanmadığı için, zamanaşımı kesildiği için söz  konusu alacaklar kesinleşmemiş hükmündedir ve  7256 Sayılı Kanun’dan  (Yapılandırmadan) yararlanılamaz.

– Uzlaşmadan vaz geçilmesi halinde de söz konusu alacakların kesinleşmesi 17.11.2020 tarihinden sonra olacağı için ilgili mükellef yine 7256 Sayılı Kanun’dan (Yapılandırmadan) yararlanamaz. 

Ayrıca, Uzlaşma hakkı da kaybedilir.

Yine de, istenirse; ilgili Gümrük Müdürlüğüne “7256 Sayılı Kanun’dan (Yapılandırmadan) Yararlanmak İçin” 31.12.2020 tarihine kadar dilekçe verilebilir fakat, büyük bir ihtimalle ilgili gümrük idareleri bu talebi reddedecektir/reddeder diye değerlendiriyoruz.

Kesinleşmiş Alacak Tanımı İçerisine; 31.08.2020 tarihinden önce tescil olmuş gümrük (İhracat veya İthalat) beyannamelerine ilişkin olan, 17.11.2020 tarihinden önce tahakkuk ve tebliğ edilen, yine bu tarih ve bu tarihten önce kesinleşen, yani tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük itiraz süresi 17.11.2020 tarihinden önce veya bu tarihte dolan veya 17.11.2020 tarihinden önce itiraz edilip mahkemeye gidilip mahkemesi idarenin lehine sonuçlanan veya 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 24.maddesine göre; Mahiyetleri itibariyle tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsilinin, verginin tahakkukunu da içine aldığı durumlardan (Örneğin Damga Vergisi, Eğlence Vergisi vb) ise kesinleşmiş alacak tanımı içine girer.

7256 Sayılı Kanun’dan (Yapılandırmadan) yararlanmak isteyen borçluların: Kanun’un 2.maddesinin. 2.fıkrasında belirtilen şartlar ile 7256 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğin 4.maddesinde belirtilen şartları yerine getirmesi gerekir.

Bu Şartlar:

(1) 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince takip edilen alacaklardan, 17/11/2020 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşen (Kesinleşmiş alacaklar);

a) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine 17/11/2020 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın,

Ödenmemiş Alacağın Sadece Fer’i Alacaktan İbaret Olması (Örneğin; Gecikme Faizi, Gecikme Zammı, Vb. Olması) Halinde; fer’i alacak yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı 17/11/2020 tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının (Örneğin 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin uygulandığı durumlarda) tamamının,

b) Vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın kesilmiş idari para cezaları (Örneğin: Gümrük Kanunu’nun 241.maddesine göre uygulanan para cezaları) ile 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle kesilmiş idari para cezalarının % 50’sinin, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan % 50’sinin,

c) Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının (Örneğin: Gümrük Kanunu’nun 235 ve 238.maddelerinin bazı fıkralarına göre tatbik edilen para cezaları) % 30’u ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine 17/11/2020 tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın, Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla, cezaların kalan % 70’i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının,

Tahsilinden vazgeçilir.

(2) İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk etmiş olan vergiler hakkında birinci fıkranın (a) bendi hükmü uygulanır.

(3) Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup 17/11/2020 tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği hâlde mükellefe ödemeye yönelik tebligatın yapılmadığı alacaklar için mükelleflerce Kanunda öngörülen süre ve şekilde başvuruda bulunulması koşuluyla bu alacaklar da bu madde kapsamında yapılandırılır. Bu hüküm kapsamına giren alacaklar için ayrıca tebligat yapılmaz ve alacakların vade tarihi olarak Kanunun yayımı tarihi kabul edilir. Bu kapsamda yapılandırılan tutarların Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde de vade tarihinde değişiklik yapılmaz.

(4) Bu madde hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların bu maddede belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları şarttır.

III- Gümrük Kanunu’nun 234/3 Kapsamında Gümrük İdaresine Yapılan Başvurulara İlişkin Alacaklar: 17.11.2020 tarihinden önce tahakkuk ve tebliğ edilmiş ise, yine bu tarih ve bu tarihten önce kesinleşmiş ise veya 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 24.maddesine göre; Mahiyetleri itibariyle tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, verginin tahsilinin, verginin tahakkukunu da içine aldığı durumlardan (Örneğin Damga Vergisi, Eğlence Vergisi vb) ise, Kesinleşmiş Alacak Tanımı içine girer. Söz konusu alacakların tahakkuk ve tebliği aşamaları 17.11.2020 tarihi ve öncesinde gerçekleştirilmiş ve kesinleşmiş ise

ya da; İlgili mükellefin kendisini ihbar ederek Gümrük Kanunu’nun 234/3.maddesine göre daha öncesinde ilgili gümrük idaresine beyanda bulunması ve vergi aslını en geç 17.11.2020 tarihinde veya öncesinde ödemiş olması şartıyla cezalardan kurtulur, 7256 Sayılı Kanun’dan (Yapılandırmadan) faydalandırılır.

IV- Başvuru Yeri ve Şekli

– 7256 Sayılı Yapılandırma Kanunu’ndan (Yapılandırmadan) faydalanmak için işlemin (İhracat ve/veya ithalat işleminin) yapıldığı Gümrük idaresine veya idarelerine bir yazı ekinde, Ek-1’de yer alan Başvuru Formu doldurularak yapılır. Birden fazla gümrük idaresinde işlem yapılmış ise her bir gümrük idaresine ayrı ayrı başvurulur.

– Kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarlar peşin veya taksitler hâlinde ödenebilir.

– Hesaplanan tutarların tamamının ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak ödenmesi hâlinde katsayı uygulanmaz ve; Fer’i alacaklar yerine Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarların % 90’ının tahsilinden vazgeçilir.

– İlk taksit en son 31.01.2021 tarihinde ödenir.

– Ödeme, taksitlendirmede katsayı uygulaması, uygulanacak katsayı rakamları, taksit miktarları, ve zamanaşımı vb. konularda ayrıntılı bilgi sahibi olmak isteyenler, 7256 sayılı Kanun’un 3.maddesi ile 7256 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ’in 12.maddesine bakabilirler.   

7256 Sayılı Kanun’dan Faydalanmak İçin Yapılacak İşlemler:

1) 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’dan faydalanmak için, 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce gümrük yükümlülüğü doğan ve gümrük idarelerince takip edilen ve 17/11/2020 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) kesinleşmiş olan alacaklar için alacağa konu ihracat ve ithalat işleminin yapıldığı ilgili gümrük idaresine Kanun’un 5.maddesinde ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, yazılı dilekçe (Ekinde, Ek-1 – Başvuru Formu ile birlikte) ile en geç 31.12.2020 tarihine kadar başvurulur.

2) İlgili Ek Tahakkuk ve Para Cezası kararlarının okunaklı birer fotokopileri Ek-1 – Başvuru Formu’na eklenir.

3) Başvuru Formu doğru ve eksiksiz şekilde doldurulur. İlgili belgelerin birer fotokopisi eklenir.

4) Başvuru formunda toplam alacak (İlgili Firmanın Borç/Vergi) tutarı ile toplam para cezası tutarı belirtilir.

5) Talep edilen taksitlendirme süresi (Yapılandırma sonucu hesaplanacak/Firmanın ödeyeceği toplam borç tutarının ne şekilde ödeneceği? Peşin veya taksitle ödemenin hangisinin tercih edileceği, taksitli ödemelerde taksit sayısının ne olacağı? Ayrıntılı şekilde yazılır.

Not: Bu Konuda Ayrıntılı Bilgi Edinmek İsteyenler:

1) 17.11.2020 tarih ve 31307 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun,

2) 27.11.2020 tarih ve 31317 sayılı R.G.’de yayınlanan 7256 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ,

3) 27.11.2020 tarih ve 31317 sayılı R.G.’de yayınlanan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7256 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No- 1)’e

Başvurabilirler.

Ankara, 23.12.2020 

7256 Sayılı Yapılandırma Kanunu’nda Süreler Uzatıldı

30.12.2020 Tarih ve 31350 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 3343 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı İle:

1) 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’dan Faydalanma (Yapılandırma) Başvuru Süresi: 01.02.2021 tarihine kadar,

2) Vergi Borçları İlk Taksit Ödemesi; 01.03.2021 tarihine kadar,

3) SGK Borçları İlk Taksit Ödemesi ise; 31.03.2021 Tarihine kadar,

Uzatıldı.

Vatana, millete, şahıslara ve firmalara hayırlı olsun. 31.12.2020

KAYNAKÇA:

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun.
  • 7256 Sayılı Kanun Kapsamında Gümrük Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Tebliğ.
  • 12.2020 Tarih ve 31350 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 3343 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı.

Kerim Çoban

Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

Continue reading

Ata Karnesi ve Fonksiyonları

Ata Karnesi ve Fonksiyonları

07

Mayıs, 2020

ATA Karnesi ibrazı suretiyle Türkiye’ye geçici ithali yapılacak eşyaya ilişkin olarak, ATA Karnesi, beyanname yerine geçen bir belge olduğundan, ayrıca geçici ithalat beyannamesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. ATA Karnesinin kabul edilmesi için eşyayı beraberinde getiren kişi tarafından ibraz edilen ATA Karnesinin, Geçici İthalat Sözleşmesi eki Ek A uyarınca düzenlenmiş olması, Türkiye Gümrük Bölgesinde geçerli olması, eşyanın bu Tebliğin 1 Nolu ekinde yer alan ülkemizin taraf olduğu Geçici İthalat Sözleşmesi ekleri kapsamında getirilebilecek eşya listesinde bulunması ve söz konusu ekteki şartları taşıması gerekir. Ek B1 kapsamında sergi, fuar ve benzeri etkinliklerde kullanılmak üzere getirilen eşyaya geçici ithal tarihinden itibaren 6 aydan az olmayacak şekilde yurtta kalma süresi verilir. Ancak, söz konusu eşyanın başka etkinliklerde de sergileneceğinin veya kullanılacağının belgelendirilmesi halinde karne geçerlilik süresi kadar yurtta kalma süresi verilir. ATA Karnesi ile yurda geçici ithaline izin verilen eşyanın, geçici ithalat rejimi şartlarının yerine getirilmesi suretiyle yurtta kalma süresi içinde yurt dışı edilmesi veya bu Tebliğin 8 ve 12.maddelerinde belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutulması halinde, geçici ithal kayıtları kapatılır.
Anahtar kelimeler: ATA karnesi, Geçici ithalat sözleşmesi, Geçici ithalat rejimi, …

Giriş

Türkiye, 31.03.2004 tarihli ve 5108 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Geçici İthalat Sözleşmesi’ni ve tüm eklerini 21.10.2004 tarih ve 25620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 23.09.2004 tarihli, 2004/7904 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çekincelerle birlikte onaylamıştır. Geçici İthalat Sözleşmesi’nin aşağıdaki 10 adet ekinde belirtilen eşya için anılan sözleşmenin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’sına uygun olarak düzenlenmiş olan ATA karnesi kabul edilecektir.
Geçici İthalat Rejimi; Serbest dolaşıma girmemiş eşyanın ithalat vergilerinden tamamen ya da kısmen muaf olarak ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, Türkiye Gümrük Bölgesi içinde kullanılması ve bu kullanım sırasındaki olağan yıpranma dışında, herhangi bir değişikliğe uğramaksızın yeniden ihracına imkân sağlayan hükümlerin uygulandığı rejimdir.

– Geçici ithaline izin verilen eşya, rejim altında kaldığı süre içinde giriş ayniyetine ve tahsis amacına uygun olarak tahsis edildiği yerde kullanılmak zorundadır. Rejim kapsamındaki eşya, giriş ayniyetini korumaya yönelik olağan bakım faaliyetleri dışında başka bir işleme tabi tutulamaz. Aşağıdaki makalemizde, geçici ithalat işlemlerine (ATA Karnesi ve işlevlerine) ilişkin mevzuat hükümlerine yer verilecektir.

I- ATA KARNESİ MEVZUATI

ATA Kısaltması; Fransızca “Admission Temporaire”, İngilizce “Temporary Admission” kelimelerinin ilk harflerinin birleştirilmesiyle geçici kabul anlamına gelen bir sözcüktür.

ATA Karnesi; Taşıma araçları hariç olmak üzere eşyanın geçici ithali için kullanılan, ayniyet tespitine yarayan ve ithalat vergileri ile ithalatta alınan diğer vergilerin uluslararası alanda geçerli şekilde teminata bağlandığını gösteren, gümrük beyannamesi olarak kabul edilen, uluslararası bir gümrük belgesidir (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 2.maddesi).

Uluslararası Geçici İthalat Sözleşmesi ve Kabul Ettiğimiz Ekleri: Türkiye, 31.03.2004 tarihli ve 5108 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunan Geçici İthalat Sözleşmesi’ni ve tüm eklerini 21.10.2004 tarih ve 25620 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 23.09.2004 tarihli, 2004/7904 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile çekincelerle birlikte onaylamıştır.

Geçici İthalat Sözleşmesi’nin aşağıdaki 10 adet ekinde belirtilen eşya için anılan sözleşmenin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’sına uygun olarak düzenlenmiş olan ATA karnesi kabul edilecektir. Bu Ekler:

  • 1) Ek B1 “Sergi, Fuar, Toplantı ve Benzeri Etkinliklerde Teşhir Edilecek veya Kullanılacak Eşyaya İlişkin Ek”,
  • 2) Ek B2 “Mesleki Malzemeye İlişkin Ek”,
  • 3) Ek B3 “Konteynerler, Paletler, Ambalajlar, Numuneler ve Ticari Bir İşlemle İlgili Olarak İthal Edilen Diğer Eşyaya İlişkin Ek”,
  • 4) Ek B4 “İmalat Amacıyla İthal Edilen Eşyaya İlişkin Ek
  • 5) Ek B5 “Eğitsel, Bilimsel veya Kültürel Amaçlarla İthal Edilen Eşya İle İlgili Ek”,
  • 6) Ek B6 “Yolcu Zati Eşyası ve Sportif Amaçlarla İthal Edilen Eşyaya İlişkin Ek”,
  • 7) Ek B7 “Turistik Tanıtım Malzemelerine İlişkin Ek”,
  • 8) Ek B8 “Sınır Ticareti Kapsamında İthal Edilen Eşyaya İlişkin Ek”,
  • 9) Ek B9 – İnsani Amaçlarla İthal Edilen Eşyaya İlişkin Ek”,
  • 10) Ek D “Hayvanlara İlişkin Ek”, olup;

Söz konusu Ekler kapsamında getirilebilecek eşya listesi ve bu eşyanın taşıması gereken şartlar bu Tebliğin 1 nolu ekinde açıklanmıştır (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 3.maddesi).

ATA Karnesinin Doldurulurken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar: ATA Karnesinin tüm sayfalarının aynı şekilde doldurulması ve kapağı ile aynı bilgileri içermesi, kapak ve devam sayfalarının, karne kapağının “A” bölümünde yer alan karne hamilince imzalanması, karnenin, karne hamili veya “B” bölümünde yer alan temsilci tarafından doldurulması önem arz etmektedir. İthalat işleminde eşyanın geçici ithaline ilişkin “İthalat” sayfasının “F” bölümünün doğru doldurulması, eşyanın iç gümrük idarelerine taşınması gerekiyorsa ATA karnesinin “Transit” sayfasının iki nüsha olarak doldurulması, eşyanın birden fazla seferde yeniden ihraç edilmesi durumunda “F” bölümünde yer alan “a” ve “b” kısımlarının doldurulması, yeniden ihracat işleminde “Yeniden İhracat” sayfasının “F” bölümünde yer alan “Yeniden İhracat Beyanı” bölümünün doğru doldurulması, ihracat işleminde, ihracat sayfasının “F” bölümünde yer alan “Geçici İthalat Beyanı” kısmının doğru doldurulması, eşyanın birden fazla seferde yeniden ithal edilmesi durumunda “Yeniden İthalat” sayfasının “F” bölümünde yer alan “a” ve “c” kısımlarının doldurulması ve tüm bu hususların dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 05.11.2018 tarih ve 38565267 sayılı yazısı).

Rejimin İşleyişi: ATA Karnesi ibrazı suretiyle Türkiye’ye geçici ithali yapılacak eşyaya ilişkin olarak, ATA Karnesi, beyanname yerine geçen bir belge olduğundan, ayrıca geçici ithalat beyannamesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır.
a) ATA Karnesinin kabul edilmesi için; eşyayı beraberinde getiren kişi tarafından ibraz edilen ATA Karnesinin, Geçici İthalat Sözleşmesi eki Ek A uyarınca düzenlenmiş olması, Türkiye Gümrük Bölgesinde geçerli olması, eşyanın bu Tebliğin 1 Nolu ekinde yer alan ülkemizin taraf olduğu Geçici İthalat Sözleşmesi ekleri kapsamında getirilebilecek eşya listesinde bulunması ve söz konusu ekteki şartları taşıması gerekir. Gümrük idarelerince, yukarıdaki hususlarla birlikte ATA karnesinde (A)’dan (G)’ye kadar olan kutulardaki bilgilerin doğru olduğunun ve karnenin ithal sayfası (Importation) üzerindeki “F.Geçici İthalat Beyanı” bölümünün doldurulup, imzalandığının anlaşılması halinde, karne hamilinden veya temsilcisinden açık tebligat adresinin ve kimlik bilgilerinin bildirilmesi istenir ve ibraz edilmesini müteakip karnenin geçerlilik süresi içerisinde olmak kaydıyla tescili yapılır.
b) ATA Karnesinin tescili; gümrüklerde tutulan deftere usulüne göre kaydı yapılmak, karnenin ithal sayfası (Importation) ve ithalat koçanı üzerine tescil sıra numarası ve tarihi konulmak ve eşyanın getiriliş amacı ile Geçici İthalat Sözleşmesi’nin hangi eki kapsamında ithal edildiği ve eşyanın yeniden ihraç edileceği son günün tarihi, karnenin geçerlilik tarihini aşmamak üzere ithal sayfasının (H) (b) kutusuna yazılarak, görevli memur tarafından imzalanmak ve resmi mühürle mühürlenmek suretiyle yapılır. Ayrıca, tescilden önce giriş gümrük idaresinin adı çıkış sayfasının H (e) kutusuna kaydedilir. Ancak, bu bilgilerin tescil defteri yerine gümrük idaresinin bilgisayar kaydına alınması halinde de tescil yapılmış olur.
c) Tescil edilen ATA Karnesi muayene ile görevli memura havale edilir.
d) Kendisine havale verilen ATA Karnesini alan muayene ile görevli memur, karnede kayıtlı eşya ile geçici ithali talep edilen eşyanın birbirine uygunluğunu inceler. Ayrıca eşyanın yurt dışına çıkışı sırasında hiçbir anlaşmazlığa yer verilmemesi açısından, eşyanın ayniyetini tespite yarayacak ayrıntılarını, varsa özel seri numaralarını ve diğer ayırt edici alametlerini bir tutanağa bağlamak suretiyle tespit eder. Eşyanın yurtta kalma süresi sonu ile geçici ithali yapılan eşyaya ilişkin ilgili gümrük idaresince yapılacak denetimlerin daha sağlıklı olması için eşyanın tahsis yeri ve tahsis amacı açıkça belirtilir.
e) Muayene ile görevli memur tarafından düzenlenen ayniyet tespit tutanağının bir örneği çıkış işlemlerine esas olmak üzere ATA Karnesinin çıkış parçasına eklenir.
f) Yapılan bu işlemlerden sonra ATA Karnesinin ilgili bölümlerine meşruhat verilir, mühür ve imza tatbik edildikten sonra ithal sayfası koparılır ve ATA Karnesi kapsamı eşyanın gümrüklü sahadan ayrılmasına izin verilir. Karne kapsamı eşyanın yurda geçici ithali nedeniyle ayrıca karne sahiplerinin pasaportlarına özel işaretler konulmasına gerek yoktur.
g) Memurlar tarafından görevli oldukları süre içerisinde işlem gördükten sonra koparılarak biriktirilen ATA Karnesi ithal sayfaları nöbet sonunda imza karşılığı ilgili servise teslim edilir.
h) Karnenin ithal sayfaları yasal takiplerde kullanılmak üzere muhafaza edilir (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 4.maddesi).

ATA Karnesi İşlemleri BİLGE Sistemi Üzerinde Aşağıda Belirtildiği Şekilde Yapılır:
1) ATA Karnelerinin tescil ve takip işlemleri BİLGE sistemi Detaylı Beyan modülü üzerinde ilgili Gümrük İdaresinde görevli memur tarafından 5800, 2600, 3158 ve 6326 rejim kodları seçilerek açılacak olan zorunlu bilgileri azaltılmış beyanlara işlenerek yapılır.
2) ATA Karnelerinin “Ekli Listelerinde” yer alan eşyaya ilişkin bilgiler, bir örneği ekte yer alan “excel dosyası” formatında mükellef tarafından ilgili Gümrük İdaresine teslim edilir.
3) ATA Karnelerine ilişkin muayene işlemlerini yapacak olan memurlar BİLGE sistemi Gümrük Referans Verileri ekranı üzerinde görevlendirilir.
4) ATA Karnesi muhteviyatı eşyaya ilişkin ayniyet bilgilerinin yer alacağı excel dosyaları, muayene kontrol ekranı üzerinde oluşturulan ayniyet tespit tutanağı alanına, eşyanın muayenesini müteakip yüklenerek, eşyaya ilişkin satır bilgileri oluşturulur.
5) Herhangi bir Gümrük İdaresinden geçici ithali/ihracı yapılan ATA Karnesi muhteviyatı eşyanın yeniden ithal/ihraç işlemleri farklı bir Gümrük İdaresince BİLGE sistemi üzerinden yapılabilir.
6) ATA Karnesi muhteviyatı eşyanın yolcu beraberi kişisel eşya olması ve mükellef tarafından excel dosyası düzenlenmemiş olması durumunda ise, ilgili muayene memurlarınca muayene kontrol ekranında yer alan ayniyet tespit tutanağına manuel olarak satır eklenebilecektir.
Bu kapsamda 02.04.2018 tarihi itibariyle ATA Karnesi işlemlerinin, http://risk.tb.gov.tr/ web adresinde yer alan ATA Karnesi İşlemleri Kılavuzu ve standart excel dosyasında belirtilen hususlar çerçevesinde BİLGE sistemi üzerinden yapılması gerekir (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 16.03.2018 tarih ve 32767322 sayılı yazısı).

BİLGE sistemi “TCGB Sorgulamalar” programı üzerinde elektronik ortamda takibi yapılan ATA Karnelerinin sorgulanabileceği bir modül oluşturulmuş olup, söz konusu modüle Gümrük Müdür, Gümrük Müdür Yrd., Muayene Memuru ve İrtibat Servisi profilleri üzerinden ulaşılarak sorgulama yapılması mümkün hale getirilmiştir. Gerektiğinde, TCGB Sorgulamalar > Beyanname Sorgulama İşlemleri > ATA Karnesi Sorgulama İşlemleri menüsü sırasıyla takip edilerek aşağıda belirtilen sorgulamalar gerçekleştirilebilecektir; 1) “ATA Karnesi No” alanında ATA Karnesini veren kuruluş tarafından verilen numara ile (Ör: TR-00001) sorgulama yapılması halinde; söz konusu ATA Karnesi için gümrük idarelerince verilen tüm tescil numaraları, alınan tescillere ilişkin statü bilgileri, karne için gümrük idaresince verilen rejim bitiş tarihi, rejim kodları, ATA Karnesi kalem ekranındaki toplam miktar ve bu toplam miktarın ne kadarının açıldığı bilgileri görülebilecektir. 2) “ATA Karnesi No” ile sorgulama alanında ilgili gümrük idaresinin gümrük koduna bağlı olmaksızın, ilgili ATA Karnesine hangi gümrüklerden işlem yapıldığı tüm gümrük idarelerince sorgulanabilir. Bu sayede ilk giriş/çıkış yerinden farklı bir gümrük idaresinden giriş/çıkış yapan ATA Karnelerine ilişkin bilgiler tüm gümrük idarelerinden görülebilecektir. 3) Sorgulama ekranının 2.sekmesinde ise; rejim kodları (5800- yabancı ATA Karnelerinin ülkemize geçici ithalinde girilecek rejim kodu ve 2600 – Türk ATA Karnelerinin ülkemizden geçici ihracı için sistemde girilen rejim kodu) ile tarih aralığı belirlenerek sorgulama yapılabilmesi mümkün olup, sorgulama aralığı 1 ayı geçmeyecek şekilde belirlenmelidir. 4) Rejim kodu ile sorgulama sonucunda elde edilen 5800 veya 2600’lı beyanlardan herhangi biri seçildiğinde ise ekranın alt bölmesinde söz konusu beyandan TCGB açma yapan tüm beyanlar sıralanacak olup, sorgu sonuçları excele akatarılabilecektir. 5) Sorgulama ekranın 3.sekmesinde yer alan “Tüm ATA Karneleri” seçeneğinde ise; “Süresi Dolduğu halde yeniden ithali/ihracı gerçekleşmeyen ATA Karneleri” seçeneği ile; ilgili gümrük idaresi koduna bağlı olarak, 1 ayı geçmeyecek şekilde periyotlar belirlenerek sorgulama yapılabilecek olup; söz konusu alanda ilgili gümrük idaresince verilen rejim bitiş tarihi içerisinde yeniden ithali veya yeniden ihracı gerçekleşmeyen ATA karneleri sistemde sıralanacaktır. – “Tüm ATA Karneleri” seçeneğinin seçilmesi halinde ise; ilgili gümrük idaresince tescil edilen tüm ATA Karnelerine ilişkin bilgilere ulaşılıp, bahse konu bilgilerin Excel ortamına aktarılması mümkündür. (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 01.08.2018 tarih ve 36197599 sayılı yazısı).

Gümrük İdarelerince; Öncelikle, ATA Karnesini veren kuruluş ve Karne hamili tarafından doldurulması gereken kısımların usulüne uygun doldurulduğunun, gerekli imza ve mühürlerin tatbik edildiğinin, eşya listesine ilave yapılmasının önlenmesi bakımından kapağın arka sayfasındaki genel listenin Karne’yi veren kuruluş tarafından kapatılarak mühürlenmiş, hareket gümrük idaresi tarafından da ayniyet tespitinin yapılarak tasdik edilmiş olduğunun kontrol edilmesi önem arz etmektedir.
– ATA Karnesi’nin, Karne’yi veren kuruluş tarafından onaylanan eşya dışında kullanılması söz konusu olmadığından, “kapak” sayfasının arkasındaki “genel liste”ye eşya ilavesi ve burada belirtilen eşyanın değiştirilmesi mümkün değildir. Karne’nin dört defa geçici ithalatta, dört defa da geçici ithali yapılan eşyanın yeniden ihracatında kullanılması mümkündür. Bu çerçevede kısım kısım geçici ithal edilen eşyanın takibi, işlemlerin aynı gümrük idaresinden yapılması ile mümkün olabileceğinden, bu kapsamdaki geçici ithalatların aynı gümrük idaresinden yapılması zorunludur. Dört defa yapılabilecek geçici ithalat işleminde her defasında “ithalat” sayfası ve “ithalat” dip koçanı, dört defa yapılabilecek yeniden ihracat işleminde ise, her defasında “yeniden ihracat” sayfası ve “yeniden ihracat” dip koçanı kullanılmalıdır.
– Geçici ithali yapılacak eşya için Karne hamili tarafından “ithalat” sayfasının “F” kutusunda, gümrük idaresince de “ithalat” dip koçanının 1 nolu satırında, kapak sayfasının arkasındaki genel listede yer alan eşyanın sıra numarası ile birlikte tek tek belirtilip belirtilmediğinin kontrol edilmesi, kalan boşluğun kapatılması, ayniyet tespitinin yapılması, ayrıca, ithalat sayfasının Karne’den kopartılarak saklanması, -Söz konusu eşyanın yeniden ihracatında ise, Karne hamili tarafından “yeniden ihracat” sayfasının “F” kutusunda, gümrük idaresince de “yeniden ihracat” dip koçanının 1 nolu satırında, kapak sayfasının arkasındaki genel listede belirtilen sıra numarası ile birlikte tek tek belirtilip belirtilmediğinin kontrol edilmesi, kalan boşluğun kapatılması, ayniyet tespitinin yapılması, ayrıca, yeniden ihracat sayfasının Karne’den kopartılarak geçici ithalatının yapıldığı gümrük idaresine gönderilmesi gerekir (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/26 sayılı Genelgesi).

Rejimin Sona Ermesi ve Karne Kaydının Kapatılması: 1) ATA Karnesi ile geçici ithali yapılan eşyanın çıkışının talep edilmesi halinde, çıkış gümrük idaresince ATA Karnesinin çıkış koçanına ve çıkış sayfasına gerekli meşruhat verilir, mühür ve imza tatbik edildikten sonra çıkış sayfası koparılır ve ATA Karnesi kapsamı eşyanın yurt dışına çıkışına izin verilir. Ancak, yurtta kalma süresi (uzatılmış süreler dahil) aşılarak yurt dışı edilmek üzere çıkış gümrüğüne getirilen eşya için aşılan süreye bağlı olarak 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238 ve 241.maddeleri uyarınca alınması gereken cezanın tahsil edildiğinin veya ceza tutarının teminata bağlandığının ya da eşyanın CIF kıymeti karşılığı dövizin güvenceye bağlandığının anlaşılması halinde eşyanın yurt dışına çıkarılmasına müsaade edilir. 2) ATA Karnesinin çıkış sayfaları işlemi yapan gümrük idaresinde muhafaza edilir. 3) ATA Karnesi kapsamı eşyanın kaza veya mücbir sebep sonucu ciddi olarak hasar görmesi halinde, geçici ithalat rejiminin sona ermesi amacıyla, gümrük idaresinin uygun görmesi durumunda eşya; a) Hasarlı olarak gümrük idaresine sunulduğu tarihte ödenmesi gereken ithalat vergilerine tabi tutulabilir. b) Geçici ithalat rejiminden yararlanan şahsın ödemesi gereken ithalat vergilerinden muaf tutularak, Hazine’ye hiçbir masraf getirmeksizin gümrük idaresine terk edilebilir. c) Masrafı geçici ithalat rejiminden yararlanan şahsa ait olmak kaydı ile gümrük gözetimi altında imha edilebilir; imhadan sonra geriye kalan artık ve döküntülerin bunların kaza veya mücbir sebepten sonra gümrük idaresine sunuldukları durumlarında ve o tarihte ödenmesi gereken ithalat vergilerine tabi tutulabilir. ATA karnesi kapsamı eşyanın kaza veya mücbir sebep nedeniyle tümüyle kullanılamaz hale geldiğinin veya tamamen kaybolduğunun 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 186.maddesi çerçevesinde kanıtlanması halinde, geçici ithalat rejimi sona erer ve geçici ithalat rejiminden yararlanan şahıs ithalat vergilerinden muaf tutulur (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 5.maddesi).

– Türk ATA Karneleri kapsamında geçici ihraç edilen eşyaların yeniden ithalat işlemlerinde, eşyaların genel liste sıra numaralarının yeniden ithalat dip koçanına yazılması hususunda gerekli özenin gösterilmesi gerekir (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 23.11.2017 tarih ve 29798474 sayılı yazısı)..

Süre: 1) Ek B1 kapsamında sergi, fuar ve benzeri etkinliklerde kullanılmak üzere getirilen eşyaya geçici ithal tarihinden itibaren 6 aydan az olmayacak şekilde yurtta kalma süresi verilir. Ancak, söz konusu eşyanın başka etkinliklerde de sergileneceğinin veya kullanılacağının belgelendirilmesi halinde karne geçerlilik süresi kadar yurtta kalma süresi verilir. 2) Ek B3 kapsamında Konteynerlere, Paletlere, Ambalajlara, Numunelere ve Ticari Bir İşlemle İlgili Olarak İthal edilen eşyaya 6 aydan az olmayacak şekilde yurtta kalma süresi verilir. 3) Ek B2 kapsamında Mesleki Malzemeye, Ek B4 kapsamında İmalat Amacıyla İthal Edilen Eşyaya, Ek B5 kapsamında Eğitsel, Bilimsel Veya Kültürel Amaçlarla İthal Edilen Eşyaya, Ek B6 kapsamında Yolcu Zati Eşyasına ve Sportif Amaçlarla İthal Edilen Eşyaya, Ek B7 kapsamında Turistik Tanıtım Malzemelerine, Ek B8 kapsamında Sınır Ticareti Kapsamında İthal Edilen Eşyaya (arazide çalışmaya mahsus ekipmanlar hariç), Ek B9 kapsamında İnsani Amaçlarla İthal Edilen Eşyaya, Ek D kapsamında Hayvanlara, Geçici ithal tarihinden itibaren, karne hamilince daha kısa süre talep edilmemesi halinde karne geçerlilik süresi kadar yurtta kalma süresi verilir. Ek B8 kapsamında arazide çalışmaya mahsus ekipmanın, faaliyet sona erer ermez yurt dışı edilmesi gerektiğinden, karne hamilinin talep ettiği süre kadar yurtta kalma süresi verilir (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 6.maddesi).

– Gümrük idarelerince gerekli kontrollerin dikkatlice yapılarak geçerlilik süresi dolmuş, bilgileri eksik ATA karnelerinin kabul edilmemesi, gümrük idaresi mühürünün mutlaka tatbik edilmesi hususunda özen gösterilmesi gerekir (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 25.09.2019 tarih ve 47914682 sayılı yazısı).

Süre Uzatımı: ATA Karneleri kapsamında yurda geçici ithali yapılan eşyanın, geçici ithali sırasında tespit edilen yurtta kalma süresinden daha uzun bir süre yurtta kalmasının istenilmesi halinde, bir dilekçe ile gümrük idaresine müracaat edilerek, karnenin geçerlilik süresini geçmemek üzere süre uzatımı talebinde bulunulması gerekir. Süre uzatımı talebinin yasal süresi içinde yapıldığının, eşyanın tahsis yerinde tahsis amacına uygun olarak kullanıldığının ve ilk giriş ayniyetine uygun olarak bulunduğunun anlaşılması halinde, karne geçerlilik süresini aşmayacak şekilde süre uzatımı yapılır (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 7.maddesi).

Karnenin Yeni Bir Karne İle Değiştirilmesi: ATA Karnesinin geçerlilik süresinden daha uzun bir süre eşyanın geçici ithalat rejimi altında kullanımının talep edilmesi halinde, mevcut karnenin süresi uzatılamayacağından, yeni bir ATA Karnesi ile kullanımına devam edilmesi mümkündür. Bu takdirde; mevcut karnenin geçerlilik süresi içinde karne hamili mevcut karne ile birlikte karneyi veren kuruluş tarafından yeniden düzenlenen ATA Karnesini eşyanın bulunduğu yerdeki yetkili gümrük idaresine ibraz eder. Eşyanın tahsis yerinde tahsis amacına uygun olarak kullanıldığının ve ilk giriş ayniyetine uygun bulunduğunun ve müracaatın mevcut karnenin geçerlilik süresi içinde yapıldığının, ibraz edilen yeni ATA Karnesinde kayıtlı eşyanın daha önce geçici ithali yapılan eşya olduğunun anlaşılması halinde, eski karnenin kaydı kapatılarak numarası, tarihi ve gerekli diğer bilgiler yeni karneye işlenmek suretiyle bu Tebliğin 4.maddesinde belirtilen şekilde yeniden geçici ithal işlemi yapılır (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 8.maddesi).

Rejim Şartları: Geçici İthalat Sözleşmesi uyarınca ATA Karnesi ibrazı ile yurda geçici ithaline izin verilen eşyanın tahsis yerinde, tahsis amacına ve ilk giriş ayniyetine uygun olarak karne hamili tarafından kullanılması ve karnede belirtilen süre içerisinde yurt dışı edilmesi veya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması zorunludur. Bu hususun takibi için, giriş gümrük idaresi tarafından her ayın ilk iş günü kayıtların kontrolü yapılarak, yurtta kalma süresi sona eren ancak yurtta kalma süresi tamamlandıktan 20 (yirmi) gün geçtiği halde işlemleri tamamlanmamış olan karne kapsamı eşya için gümrük vergileri ve ithalatta alınan diğer vergilerin tahsili için Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’nın 8 ve 9 uncu maddeleri hükümleri göz önünde bulundurularak, bu Tebliğin 10 uncu maddesinde belirtilen işlemler yapılır (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 9.maddesi).

Rejim Şartlarının İhlali ve Ceza Uygulaması: Giriş gümrük idareleri tarafından ATA Karnesi kapsamı eşyanın geçici ithali esnasında BİLGE Sisteminde ve karne üzerinde belirtilen yurtta kalma süresi içerisinde, süre uzatımı talebinde bulunulup bulunulmadığı veya yeniden ihraç edilip edilmediği ya da gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulup tutulmadığı araştırılır. Yapılan araştırma neticesinde karnede belirtilen şartların yerine getirilmediğinin anlaşılması halinde, aşağıda belirtilen şekilde işlem yapılır: a) ATA Karnesi ile yurda geçici olarak ithal edilmesine karşın karnede belirtilen yurtta kalma süresi içinde yurt dışı edilmediği veya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmadığı anlaşılan eşya için, Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’nın 8/4 üncü maddesi uyarınca kefil kuruluşa, karnenin geçerlilik süresinin bitim tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içerisinde tebligat yapılması gerekir. b) İlgili gümrük idaresince, Geçici İthalat Sözleşmesinin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’nın 8.maddesi uyarınca kefil kuruluşun ödemekle sorumlu olduğu tutar hesaplanır. Bu tutar, gümrük vergileri ve ithalatta alınan diğer vergiler (ithal vergi ve resimleri) toplamının % 10 fazlasını aşamaz. Karnenin geçerlilik süresinin bitim tarihinden itibaren 1 (bir) yıl içinde kefil kuruluşa (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) bu Tebliğin 2 No.lu ekinde yer alan örneğe uygun yapılan tebligatta, eşyanın kanuni yurtta kalma süresi içerisinde yeniden ihraç edildiğine veya ATA Karnesinin usulüne uygun olarak diğer bir surette mükellefiyetten ibra olunduğuna dair delil vermek hususunda talep tarihinden itibaren Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’nın 9/1-a maddesi uyarınca 6 (altı) aylık süre tanınır. c) Bu deliller talep tarihinden itibaren tanınan 6 (altı) aylık süre içinde verilmezse, teminat veren kurum, gümrük vergileri ile ithalatta alınan diğer vergileri süresinin bitiminden itibaren en geç 7 (yedi) gün içinde tebligatta bulunan gümrük idaresine derhal öder ya da teminat olarak yatırır. d) Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’nın 9/1-c maddesi uyarınca, gümrük vergileri ile ithalatta alınan diğer vergilerin teminata bağlandığı veya ödendiği tarihten itibaren 3 (üç) ay içinde delil verilmesi halinde, teminat olarak yatırılan veya ödenen tutar iade edilir. Aksi takdirde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56.maddesi çerçevesinde işlem yapılır. e) Gümrük idaresi, (b) ve (d) bentlerinde kefil kuruluşa tanınan süre içinde ödenmeyen gümrük vergileri ile ithalatta alınan diğer vergiler ile % 10 fazlasını sürelerin bitim tarihinden itibaren (6 ay + 7 gün) en geç 7 (yedi) gün içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54 ve müteakip maddeleri uyarınca kefil kuruluştan (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği), Gümrük Kanunu’nun 207/b ve 238.maddelerine göre alınması gereken para cezası tutarı ile faizi ise karne hamilinden tahsil etmek üzere gerekli işlemleri yapar (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 10.maddesi).

Yurt Dışında Yerleşik Karne Hamiline Yapılacak Tebligatlar: ATA Karnesi ile yurda geçici ithali yapılan ve yurtta kalma süresi içinde yurt dışı edilmemesi nedeniyle karne hamili hakkında Gümrük Kanunu’nun 207/b ve 238.maddeleri uyarınca işlem yapılan eşya için tahakkuk ettirilen ceza tutarının tahsili amacıyla 184 no.lu form ile Tebliğin 3 nolu ekinde yer alan örneğine uygun olarak (karne hamilinin tabi olduğu ülkenin resmi diline uygun olarak) düzenlenen ceza kararının 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 25.maddesine istinaden Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile yurt dışında yerleşik muhatabına tebliğ edilebilmesi için söz konusu tebligat evraklarının Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi gerekir. Ancak, tahakkuk ettirilen amme alacağının çeşitli nedenlerle muhatabına tebliğ edilememesi veya tebliğ edilmesine karşın ödenmemesi durumunda söz konusu meblağın tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54.maddesinde yazılı hallerin mevcudiyeti halinde bu usullerden birinin uygulanmasına tevessül edilir. Mümkün değil ise yurt dışında yerleşik ödeme emri muhataplarının kimliklerinin sınır kapılarına bildirilmesi suretiyle yeniden Türkiye’ye geldiklerinde amme alacağının tahsil edilmesi şeklinde işlem tesis edilir (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 11.maddesi).

Çıkış Sayılan Haller: ATA Karnesi ile “Geçici İthalat Rejimi” uyarınca yurda geçici ithali yapılan eşyanın karnenin geçerlilik süresi içerisinde yurt dışı edilmesi esastır. Ancak, eşyanın yurt dışı edilmesinden vazgeçilerek, serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulması veya çıkış hükmünde geçici depolama yeri veya antrepoya konulması ya da Hazine’ye herhangi bir külfet getirmeksizin resmi makamların nezareti altında imha edilmesi çıkış hükmündedir. Ayrıca, ATA Karnesi ile yurda geçici ithali yapılan eşyanın ihraç edildiği tasdikli çıkış koçanı ile tevsik edilemiyorsa, Geçici Kabul Belgelerine İlişkin EK A’nın 10/2-a maddesi uyarınca; a) İthalata veya eşyanın yeniden ithaline dair diğer bir akit tarafın gümrük makamlarınca, ATA Karnesinde verilen bilgilere veya eşyanın yeniden ithalinde karneden koparılan varaka üzerinde bulunan bilgilere dayanılarak verilen, teyit edilebilen bir ithalat veya yeniden ithalata ait olan ve yeniden ihracattan sonraki bir tarihi taşıyan belgeyi, b) Eşyanın yurt dışında bulunduğunu doğrulayan diğer herhangi bir geçerli belgeyi, eşyanın ihraç edildiğine dair belge olarak kabul edebilir (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 12.maddesi).

ATA Karnesi Kayıtlarının Kapatılması: ATA Karnesi ile yurda geçici ithaline izin verilen eşyanın, geçici ithalat rejimi şartlarının yerine getirilmesi suretiyle yurtta kalma süresi içinde yurt dışı edilmesi veya bu Tebliğin 8 ve 12.maddelerinde belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutulması halinde, geçici ithal kayıtları kapatılır. Ayrıca, (…)ATA Karnesi kayıtlarının, çeşitli nedenlerle takibat sonucunda kapatılması halinde, kapatma teyitlerinin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne en kısa sürede gönderilmesi gerekir (ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği’nin 13.maddesi).

– Bilindiği üzere, 7/4/2004 tarihli 25426 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 5108 sayılı Geçici İthalat Sözleşmesinin Onaylanmasına Dair Kanun ile İstanbul Sözleşmesi adıyla anılan Geçici İthalat Sözleşmesinin çekincelerle birlikte onaylanması uygun bulunmuştur. Sözleşmenin Ek A’sı ile geçici kabul belgeleri, Ek B-D’si ile geçici ithalat rejimi kapsamı eşya ve Ek E’si ile ithalat vergi ve resimlerinden kısmi muafiyetle ithal edilen eşya düzenlenmiştir. Sözleşmenin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’sının 2.maddesi ile geçici olarak ithal edilen eşya için (taşıma araçları dahil) ulusal gümrük belgeleri yerine ve teminatı olmak üzere geçici ithalat belgelerinin (ATA Karnesi ve CPD Karnesi) kabul edilmesi öngörülmüştür. 21/3/2005 tarihli 25762 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliğinde (Geçici İthalat) Geçici İthalat Sözleşmesi ve Ekleri kapsamında Türkiye’ye ATA Karneleri ile geçici olarak ithal edilebilecek eşyaya ilişkin bilgilere yer verilmiş ve ATA Karnelerine gümrük idarelerince yapılacak işlemler belirlenmiştir. Tebliğin 3 üncü maddesi ile Geçici İthalat Sözleşmesinin maddede sayılan 10 adet ekinde belirtilen eşya için Sözleşmenin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’sına uygun olarak düzenlenmiş olan ATA Karnesinin kabul edileceği belirtilmiştir.
– 4 seri nolu Gümrük Genel Tebliğinin (Geçici İthalat) 3 üncü maddesinde Geçici İthalat Sözleşmesinin Ek E’si sayılmamış olmakla birlikte Sözleşmenin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’sının 2 nci maddesine istinaden kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalatta gümrük beyannamesi olarak ATA Karnesinin kabul edilmesi ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 133.maddesi uyarınca her ay için ithalat vergilerinin % 3’ünün tahsili ile bakiye tutar için de ATA Karnesinin teminat olarak kabulü uygun bulunmuştur (Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2012/11 Sayılı Genelgesi).

Örnek: Geçici İthalat Sözleşmesi’nin Ek E’sinde yer alan bir eşyanın, Sözleşmenin Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’sının 2.maddesine istinaden kısmi muafiyet suretiyle geçici ithal edilmek istenmesi durumunda ATA Karnesi gümrük beyannamesi olarak kabul edilir ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 133.maddesi uyarınca her ay için ithalat vergilerinin % 3’ü tahsil edilir, geriye kalan vergiler içinse yine ATA Karnesi teminat olarak kabul edilir.

– Bu bağlamda, söz konusu ithal eşyası için İspanya’daki Z firmasına 20.000-$ kira bedeli ödendiğini varsayarsak, ödenen 20.000-USD, Z firması için menkul/gayrimenkul kazancı olduğu için dar mükellefiyet kapsamında sorumlu sıfatıyla 2 nolu KDV beyannamesi ve muhtasar beyanname ile ilgili vergi dairesine beyanda bulunularak % 18 KDV ile % 10 stopaj ödenmesi gerekir (Türkiye – İspanya arasında Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması gereği Gayri Maddi haklarda ve gayrimaddi kazançlarda vergi oranı % 10 olduğu için).

Sonuç

Geçici İthalat Sözleşmesi uyarınca ATA Karnesi ibrazı ile yurda geçici ithaline izin verilen eşyanın tahsis yerinde, tahsis amacına ve ilk giriş ayniyetine uygun olarak karne hamili tarafından kullanılması ve karnede belirtilen süre içerisinde yurt dışı edilmesi veya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması zorunludur. Bu hususun takibi için, giriş gümrük idaresi tarafından her ayın ilk iş günü kayıtların kontrolü yapılarak, yurtta kalma süresi sona eren ancak yurtta kalma süresi tamamlandıktan 20 (yirmi) gün geçtiği halde işlemleri tamamlanmamış olan karne kapsamı eşya için gümrük vergileri ve ithalatta alınan diğer vergilerin tahsili için Geçici Kabul Belgelerine İlişkin Ek A’nın 8 ve 9.maddeleri hükümleri göz önünde bulundurularak, bu Tebliğin 10.maddesinde belirtilen işlemler yapılır. ATA Karneleri kapsamında yurda geçici ithali yapılan eşyanın, geçici ithali sırasında tespit edilen yurtta kalma süresinden daha uzun bir süre yurtta kalmasının istenilmesi halinde, bir dilekçe ile gümrük idaresine müracaat edilerek, karnenin geçerlilik süresini geçmemek üzere süre uzatımı talebinde bulunulması gerekir. Süre uzatımı talebinin yasal süresi içinde yapıldığının, eşyanın tahsis yerinde tahsis amacına uygun olarak kullanıldığının ve ilk giriş ayniyetine uygun olarak bulunduğunun anlaşılması halinde, karne geçerlilik süresini aşmayacak şekilde süre uzatımı yapılır.

KAYNAKÇA

  • 4458 sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun Bazı maddelerinin Uygulanması Hakkında 2009/15481 Sayılı Karar
  • ATA Karnelerine İlişkin 4 Seri Nolu Gümrük Genel Tebliği.
  • Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2011/26, 2012/11 Sayılı Genelgeleri.

Kerim Çoban

Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

Continue reading

Eğitim Hizmetleri

Hizmetlerimiz

VIII- Eğitim Hizmetleri

Gümrük ve dış ticaret mevzuatı, Gümrük rejimleri (Serbest dolaşıma giriş rejimi, Transit rejimi, Gümrük antrepo rejimi, Dahilde işleme rejimi, Gümrük kontrolü altında işleme rejimi, Geçici ithalat rejimi, Hariçte işleme rejimi, İhracat rejimi), DİİB/Dİİ kapsamında ithalat, ihracat ve kapatma işlemleri, Eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması (Eşyanın bir gümrük rejimine tabi tutulması, Bir serbest bölgeye girmesi, Türkiye Gümrük Bölgesi dışına yeniden ihracı, İmhasını, Gümrüğe terk edilmesi) işlemleri, Kıymet, Tarife, Menşe, Cif kıymet, Gümrük kıymeti, Gümrüklenmiş değeri, Beyan, Eksik beyan, Tamamlayıcı beyan, Gümrük vergi ve cezaları, İtiraz yolları ve itiraz mercileri, Uzlaşma süreci, reddiyat işlemleri, KDV ve ÖTV mevzuatı, Gümrük muafiyet ve istisnaları, Yatırım teşvik mevzuatı, Finansal kiralama mevzuatı, Özellik arz eden ithalat ve ihracat işlemleri, İhracat teşvikleri, İhracat sayılan satış ve teslimler, Döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler, İhracatta teknik düzenlemeler ve standardizasyon işlemleri, Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği, Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) alımı, avantajları ve ilgili firma personelinin eğitimi, Varış Öncesi Gümrük İşlemleri, Onaylanmış Kişi Statüsü Belgesi (OKS) alımı ve avantajları, Sonradan kontrol ve firma incelemesi işlemleri, Yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği (YGM) işlemleri, vb., … konularda eğitim ve seminerler vermek.

Makaleler

Hepsini Gör

  • YURT DIŞI MÜTEAHHİTLİK VE TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ KAPSAMINDA KULLANILAN MAKİNA VE TEÇHİZATIN TÜRKİYE’YE İTHALİ

    Türk vatandaşlarınca Türkiye’de veya yurt dışında müteahhitlik ve teknik müşavirlik iş kollarında kurulan ticaret ve şahıs şirketleri tarafından, yurt dışında üstlenilen inşaat, tesisat, montaj,

    Devamını Oku

  • ATA KARNESİ VE FOKSİYONLARI

    ATA Karnesi ibrazı suretiyle Türkiye’ye geçici ithali yapılacak eşyaya ilişkin olarak, ATA Karnesi, beyanname yerine geçen bir belge olduğundan, ayrıca geçici ithalat beyannamesi düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır. ATA Karnesinin kabul edilmesi için eşyayı beraberinde

    Devamını Oku

  • BEDELSİZ İHRACAT

    Karşılığında yurt dışından bir ödeme yapılmaksızın yurt dışına mal çıkarılması, bedelsiz ihracat olarak adlandırılır.

    Bedelsiz olarak ihraç edilebilecek mallar:

    Devamını Oku

Continue reading

© Çoban Gümrük Denetim Danışmanlık. Tüm Hakları Saklıdır. Powered by Maple Yazılım.